Zile'li Öğrencilerden Başkana Ziyaret

Zile Şehit Ümit Günel İlköğretim Okulu öğrencileri Zile Belediye Başkanı Lütfi Vidinel'i ziyaret ettiler.








Zile Şehit Ümit Günel İlköğretim Okulu öğrencileri Zile Belediye Başkanı Lütfi Vidinel’i ziyaret ettiler. 4/ A sınıfı öğrencileri ve öğretmenleri Arzu Çelebi ile birlikte geldiler. Belediye başkanlık makamında yapılan ziyarette, öğretmen Arzu Çelebi Belediye çalışmaları hakkında bilgi almak, öğrencilere belediyeyi, başkanı ve görevlerini anlatmak maksadı ile eğitim içerikli ziyarette bulunduklarını söyledi.
Gelen misafirlere ikramlarda bulunan, Belediye Başkanı Lütfi Vidinel, “siz kıymetli çocuklar bu milletin yarınlarının teminatısınız. Sizler, bizlerin en değerli hazinemizsiniz. Çocuklarımıza yaşanılabilir bir şehir hazırlamak, biz yöneticilerin en kutsal görevidir. Gelecek seçimler için değil, gelecek nesiller için çalışmaktayız.” dedi.
Başkan Lütfi Vidinel öğrencilere belediyeciliği, belediyenin görevlerini ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Almus'ta Kapalı Yüzde Havuzu Açıldı


Tokat Almus Belediyesi'nin ilçeye kazandırmış olduğu kapalı yüzme havuzunun fiyat tarifesi ve halka açık olacağı saatler belirlendi.








Tokat Almus Belediyesi’nin ilçeye kazandırmış olduğu kapalı yüzme havuzunun fiyat tarifesi ve halka açık olacağı saatler belirlendi. Almus Belediyesi resmi sitesinden yapılan duyuruda belediyeye ait sıcak sulu olimpik yüzme havuzunda büyükler ve küçükler için fiyat fark etmeksizin, girişin 5 Tl olarak belirlendiği bildirildi.
            Havuzumuzun halka açık olacağı saatler saat 10.00 ile 24.00 arası olacak.

PLEVNESPOR ATLETLERİ BAŞARIYA DOYMUYOR

Duatlon'da Türkiye 6.sı çıkardık...
 






Geçtiğimiz hafta sonu Kütahya'da düzenlenen Koşu ve Bisikletten oluşan EVLİYA ÇELEBİ DUATLON TÜRKİYE ŞAMPİYONASI’nda, Genç erkekler kategorisinde yarışan 1993 doğumlu Ahmet DÜNDAR 53 sporcu arasından Türkiye 6.sı oldu.
5000 metre koşu + 20 km Bisiklet + 2500 metre koşudan oluşan Duatlon Şampiyonası Türkiye'de ve dünyada ‘Demir Ayaklar’ diye adlandırılan bu zorlu 3'lü etapta 6. olan Ahmet Dündar ile Samsun’da düzenlenen Liseli Gençler'de 1500 metre ve 3000 metrede Şampiyon olan atlet Serkan KUCUR'U Belediye Plevne Spor Genel Sekreteri Fevzi YILDIRIM tebrik etti. Bundan sonraki müsabakalarda sporculara her zaman olduğu gibi Kulüp bünyesinde başkan Adnan ÇİÇEK’in talimatı olarak amatör ve ferdi branşlara destek olacaklarını ifade etti.
Kulüp antrenörü Abdullah YILMAZ, yapmış olduğu açıklamada şunları söyledi: “Sporcularımın başarısı asla küçümsenemez. Okullar Puanlı Atletizm Grup Yarışmasına ilimizi temsilen tüm branş ver kategorilerde toplamda 70 sporcu katıldı ve sadece Şampiyon olup Finale kalan Kulübümüz sporcusu Serkan KUCUR olmuştur. İnşallah Finalde de kürsü yapıp Türkiye Şampiyonasından ilimize madalya ile dönmeyi hedeflemekteyiz.
LİSELİ GENÇLER
FİNAL YARIŞLARI 3-4
MAYIS'TA ANKARA'DA
Gruplarında dereceye giren okul ve Ferdi sporcular Finalde 3-4 Mayıs 2011 tarihlerinde Ankara da düzenlenecek olan Liseli Gençler Türkiye Şampiyonasında bir araya gelecekler.
SERKAN İKİ BRANŞTADA
FİNAL KOŞACAK ( 1500 m ve 3000 m)
Belediye Plevne Spor atletizm Takımında yer alan ve Endüstri meslek Lisesi 3. sınıf öğrencisi 1994 doğumlu Serkan KUCUR 1500 metre ve 3000 metrede Samsun Grubunda Şampiyon olduğundan Tokat'ı temsilen adı geçen müsabakaya tek sporcu olarak katılacak. İnşallah amacımız Kulübümüze, okulumuza ve Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'ne desteklerinden dolayı madalya ile dönerek en iyi şekilde temsil etmeyi arzulamaktayız. Serkan Kucur Milli sporcum Sait Özdemir'den sonra kulübümüzün en yetenekli sporcusudur” dedi.

ŞAMPİYON HALTERCİDEN EĞİTİM BİR SEN'E ZİYARET

Dünya ve Avrupa Halter Şampiyonu Mete Binay, Eğitim Bir Sen Tokat Şubesi tarafından ödüllendirildi.








Dünya ve Avrupa Şampiyonu olan "Ali Tepe Topçubağı" Beden Eğitimi Öğretmeni, halterci Mete Binay, Eğitim Bir Sen Tokat Şubesine ziyarette bulundu. Eğitim Bir Sen yönetim kurulunun karşıladığı şampiyon haltercimiz Mete Binay, elde ettiği şampiyonluklar dolayısı ile sendika yönetimi tarafından ödüllendirildi.
Ziyarette konuşan Şube Başkanı Cemil Çağlar “Şampiyon haltercimiz Mete Binay, hem sendika üyemiz hem eğitim camiamızın değerli bir ferdi olan kardeşimiz hem milletimizin hem Tokatlıların hem de eğitim camiasının göğsünü kabartmıştır. İnşallah sıra olimpiyatlara geldi. Olimpiyatlarda ki kaldırışı ile yine hepimizin yüzünü güldürecektir” derken, sözlerine şöyle devam etti; “Tokat’ın adını tüm dünyaya duyuran genç eğitimci şampiyonumuza bütün Tokat olarak maddi ve manevi olarak sahip çıkmalıyız. Şampiyonumun adını yaşatacak bir tesise adını vermeliyiz. İlimizde bulunan Güzel Sanatlar ve Spor Lisesinin spor bölümü aktif hale getirilmeli oraya şampiyon öğretmenlerimiz ataması yapılarak yeni Mete Binay’ların, Hüseyin Akbaşların yetişmesinin önü açılmalıdır. Çünkü günümüz dünyasında spor bir şehrin tanıtımında önemli bir etkendir” dedi.
Şampiyon halterci Mete Binay ise yapmış olduğu açıklamada şunları söyledi: “amacım ulusal ve uluslar arası yarışmalarda Tokat’ın adını ve Türkiye’nin adının daha gür söylenmesini sağlamaktır diyerek “olimpiyatlarda inşallah istiklal marşımızı söyleterek milletimizin göğsünü kabartmaktır. Sporcuya ne kadar kamuoyu sahip çıkarsa sporcunun da morali yükselir.”

MMO'DAN EĞİTİM

Makina Mühendisleri Odası Operatörler için Kaldırma Makinalarında İş Güvenliği Ve İş Emniyeti Eğitimi düzenlendi








Makine Mühendisleri Odası Tokat İl Temsilciliği tarafından, Kaldırma Grubu İş Makinalarında İş Güvenliği ve İş Emniyeti Eğitimi düzenlendi.
            25 Nisan 2011 ile 2 Mayıs 2011 tarihleri arasında, Makine Mühendisleri Odası İl Temsilciliği hizmet binasının eğitim salonunda verilen kursa, Tokat merkezindeki firmalarda görevli operatörlerden 11 kursiyer, Turhal ve Zile ilçelerinden de toplam 16 kursiyer katıldı.
            27 Operatörün katılımı ile gerçekleştirilen kursa, eğitmen olarak Makine Mühendisleri Odası Samsun Şubesinden Makine Mühendisi İsa KONUŞ katıldı. Düzenlenen kursta ilk olarak teorik eğitim verildi. Ardından da uygulamaya geçildi. Bir hafta boyunca devam eden kursta dersleri uygulamalı olarak gösteren Makine Mühendisi İsa KONUŞ, son derece önemli bir konu olan Kaldırma makinalarında İş Güvenliği ve İş Emniyeti hakkında kursiyerlere geniş, açıklamalı bilgi verdi.
            KONUŞ, konu ile ilgili olarak gazetemize yaptığı açıklamada, operatörlere kaldırma makinalarının periyodik bakımları, kazalara sebebiyet vermeden çalıştırılması ve iş güvenliği üzerine eğitim verildiğini, kaldırma makinasının arıza yapmadan ve verimli bir şekilde uzun yıllar nasıl kullanılması gerektiğini anlattı. Teknik ömrünün nasıl uzatılacağı, Kamyon Üstü Vinç, Liman Vinci, Tavan Vinci, Mobil Vinç, Portal Vinç, Köprülü Vinç, Forklift, Sabit Vinçlerin teknik özellikleri, kapasiteleri hakkında bilgi verdiklerini belirtti. Ayrıca “Kaldırma makinalarının 3 ayda bir periyodik kontrollerinin yaptırılmasını, incelmiş halatların, gam yapan ve paslanmış halatların kullanılmamasını, sapanların dengeli kaldırmasının sağlanması (ağırlık merkezi kanca ekseninde olacaktır) önemlidir” dedi.
            Kursta 25 Forklift operatörü, 1 Sabit Vinç operatörü, 1 adet de Mobil Vinç operatörü “Kaldırma makinalarında İş Güvenliği ve İş Emniyeti” eğitimi aldı.
Kursların bitiminde yapılan sınavda başarılı olan operatörlere sertifikaları verilecek.

TOKAT'IMIZ İÇİN TARİHİ BİR DİZİ HAMLESİ


1315-CEPHE GERİSİNDEKİLER








Tokat’ın tarihine yönelik, 1. Dünya Savaşı öncesi ve sonrasında ildeki durumu ortaya koyacak bir dizinin çekimi için yola çıkıldı. 1315-CEPHE GERİSİNDEKİLER adı ile çekilmesi öngörülen dizi TRT için olacak. HEY ONBEŞLİ’nin içeriğiyle hazırlanan senaryonun Tokat’ımızı ve tarihini Türkiye’nin gündemine taşıyacak kuvvetli bir argüman olacağına inanılıyor.
            Dizinin yapımcı ve yönetmeni olarak Tokatlı hemşehrimiz Mehmet Akif Kaynar’ın adı geçiyor. Mehmet Akif Kaynar, çekilmesi öngörülen diziye dair gazetemize yaptığı açıklamasında dizinin senaryosunun içeriği ve gündemselliği ile uluslararası platformu yakından ilgilendiren bir dizi film'' olacağına dikkat çekti. Tarihin Tokat'ta bıraktığı izleri en iyi şekilde yansıtacağını ifade ettiği dizinin,
kentin uluslararası tanıtımına da büyük katkı sağlayacağına olan inancını dile getirdi.
ERMENİ MESELESİNE TARİHİ YAKLAŞIM
Dizinin senaryosunun en önemli detaylarından birisinin tarihsel doğruluk üzerine kaleme alınması olduğunu belirten M. Akif Kaynar, senaryonun Türk-Ermeni ilişkilerine tarihsel bir yaklaşımla ışık tuttuğu, bu nedenle de Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Türk Tarih Kurumu, tarihçi profesör ve yazarların katılımıyla gerçekleştirilecek final toplantısı için çalışmaların sürdürüldüğünü söyledi.
Mehmet Akif Kaynar, dizinin karakter analizlerine de değindi ve başlıca karakterler üzerine şu bilgileri verdi:
KARAKTER ANALİZİ
HÜSEYİN:
Hüseyin, (17-18) yaşlarında… Hikâyenin başkahramanı… Tokat’a yakın bir Yörük Köyünün Ağası..
Gösterişli, kumral, çok yakışıklı yağız bir delikanlı... Çok iyi at biniyor, avcı… Babası İbraham Ağa
ölünce yerine, köyün Ağası olarak geçecek, çiftliğin sorumluluğunu genç yaşta üstlenecek… Safiye
Hanım’ın oğlu… Kasabanın çok genç ve güzel kızı Hediye’ye sevdalanacak. İkisinin de yüreği birbirine
ısınacak. Hüseyin, sevdiği kız Hediye ile muradına eremeden Yemen savaşına katılacak ardında gözü
yaşlı bir nişanlı bırakarak… Yemen’de kahramanlıklar sergileyecek, daha sonra ağır yaralı olarak
kurtulacak, ancak hafızasını kaybedecek. Bir süre Şam’da kalarak hayata yeniden dönecek ve burada
maceralar yaşayacak. Sonunda bazı şeyleri hatırlamaya başlayan Hüseyin, Hediye’sine verdiği sözü
tutarak, Kasabaya dönecek... Döndüğünde bakalım Hediye’sine kavuşabilecek mi?
HEDİYE:
Hediye (15-16) yaşlarında… Orta boylu, uzun sırma saçlı, endamlı, edalı bir dünya güzeli… Evin tek
çocuğu… Munise Ana’nın kızı… Babası Balkan Savaşında şehit düşer… Etkileyici bir sese sahip… Ud
çalmayı biliyor. Hamarat, çalışkan… Hüseyin’e sevdalıdır… At binmeyi, silah kullanmayı kendisine
Hüseyin öğretecek… Yazmacı Emin öldükten sonra, eşinden kalan servetini dul yetimlere harcayacak…
Eşkıyalar tarafından dağa kaldırılacak… Bir ara çıldıracak. Sonra eşkıya avına çıkacak…
SAFİYE HANIM:
Hüseyin’in anası. Hanım Ağa… (45-50) yaşlarında. Güçlü bir kadın… Kocası İbraham Ağa, Balkan Savaşı’ndan yaralı olarak kurtulup, aradan altı ay geçtikten sonra dere tepe düz yollar aşarak köyüne ulaşmayı başaracak ancak cephede yakalandığı hastalığa yenik düşerek, dönüşünden kısa bir süre sonra hayata veda edecek…
Safiye Ana, kocasının acısını bastırırken, bir yandan da Hüseyin’i iyi bir ağa olarak yetiştirmek için üzerinde otorite kurmaya çalışacak.. Duygusal bir kadın ama bu duygusallığın ortaya çıkışını güçsüzlük olarak değerlendirdiği için otorite ve ciddiyetini hiçbir zaman bozmaz… Az gülen ciddi bir kadın…
İBRAHiM AĞA:
İbraham Ağa, (55) yaşlarında… Köyün Ağası… Hüseyin’in babası… Safiye’nin kocası... Balkan Savaşında var gücüyle düşmana süngü sallamış, gazi olarak kasabaya dönmeyi başarmıştır... Ancak kalbinin tam önünde bir düşman kurşunuyla dönmüş, iç organları iflas etmiştir... Hikâyede birkaç bölüm göreceğiz. İbraham Ağa’nın vasiyeti: “Beni düşman kurşunuyla gömmeyin!” Dr. Joseph ameliyatla bu kurşunu çıkartır!
MUNİSE HANIM:
Munise (50) yaşlarında.. Kocasını Balkan Savaşında kaybeder... Hediye’nin anası.. Duygudan ziyade mantık ön planda olan bir yapısı vardır. Ancak büsbütün de duygusuz değil. Kızının iyi bir evlilik kurması için çabalayan, savaş ortamında dul kalmanın verdiği acılarla ruh dünyası yıpranmış bir kadın…
ŞERİFE:
Şerife (20) yaşlarında… Hüseyin’in ablası. Uzun boylu, kumral, erkek gibi bir kız... Savaşçı… İntikamcı…
Sevdiği erkeği bir cinayete kurban gitmiş… Hikâye boyunca bu katili aramak için çırpınacak. İçi sevdiği
erkeğin acısıyla yanıp tutuşur... Yüreği katılaşmıştır… Çiftliğin yakınında bir evde durmaktadır…
SAKAR ALİ:
Sakar Ali, (25) yaşlarında, esmer… Yörük Köyünün bıçkın delikanlısı… Elinde tespihi… Zaman zaman kötülük yapan… Hüseyin’in ablası Şerife’ye vurgun... Şerife’nin yolunu keser, ancak Şerife bir erkek güçlülüğüyle her seferinde Ali’yi alt etmeyi başarır. Sonra karakteri değişir. Dağa çıkar.
KERİM:
Kerim, (7) yaşlarında... Çok sevimli bir çocuk... Çiftlikte yaşıyor. Yetimdir. Anne ve babası ölmüş… İbraham Ağa bebekken onu evlatlık almıştır. İbraham Ağayı dede bilir. Hüseyin’i amca…
KÂHYA:
Çiftliğin kâhyasıdır. İşini bilen, becerikli, babacan, söz dinleyen; hizmet etmekten hoşlanan biri. 40
yaşlarındadır. Gülbeyaz’ın kocası... Hatçe’nin babası…
GÜLBEYAZ:
Kâhya’nın karısı… (35) yaşlarında… Sevimli, dost canlısı bir hanım... Safiye Ana’nın büyük yardımcısı…
Hatçe’nin annesi… Çiftlikte birçok işi Gülbeyaz yapar… Becerikli, yetenekli biri…
HATİCE:
Kâhya’yla Gülbeyaz’ın kızı... (6-7) yaşlarında... Sevimli, becerikli... Kerim’le iyi arkadaşlar…
DURSUN BABA:
Dursun Baba (50) yaşlarında… Bektaşi… Babacan, Kasabanın en adil adamlarından biri... Trablusgarp Savaşı gazisi… Bir ayağı topal… Aksak yürüyor… Oğlu Hasan’a hem analık hem babalık yapıyor… Değirmenci… Bir un değirmeni var… Kasabalılar burada un, bulgur vs... Buğdaylarını öğütmeye geliyorlar… Hak-hukuk konusunda kasabalılar Dursun Baba’ya danışırlar…
HASAN:
Hasan (25) yaşlarında… Dursun Baba’nın oğlu… Bektaşi... Hüseyin’le yakın arkadaşlar… Zaman zaman değirmen üstünde bir araya gelip sofra kurup sohbet ediyor, dertleşiyorlar... Hasan çok iyi saz çalıp, türkü-ağıt söylüyor… İnişli çıkışlı bir karakteri var. Dul Fatma’ya gönlünü kaptırmış… Gönül konusunda kararsız, biraz ruhen rahatsız…
DR. JOSEPH:
Dr. Joseph, (40) yaşlarında Ermeni bir doktor… Türklere dost bir ermeni… Etnik ayrım yapmadan herkesi muayene eden, yetenekli, bilgili bir doktordur… Muayenehanesi var. Ve hemen yanında da evi… Cephe gerisinde yaraları sarmak, ihanetleri önlemek için büyük mücadele verecek… İlerleyen bölümlerde kendisi de İstiklal Savaşına katılacak…
ARABACI MEMMET:
Yazmacı Emin Efendi’nin yanında çalışıyor. (16) yaşında. Boş zamanlarında faytonculuk yapıyor... Bağa, değirmene, eşya-insan götürüp-getirir... Ayşe’ye sevdalı...
AYŞE:
Ayşe, (14) yaşlarında... Mahmut dayının kızı… Zaman zaman Hediyelerde kalıyor… Çabuk büyüyüp arabacı Memmet’le evlenmek istiyor. Komik, neşeli rahat bir kız...
MEVLEVİ ŞEYHİ:
Mevlevi Dergâhının şeyhi Abdulhadi Efendi… (65) yaşlarında… Etkileyici, hitabet sahibi, kudreti oldukça yüksek, ilim ve gönül erbabı biri... Üç çocuk babası… Kasabalılarla sohbetler düzenlemekte, onlara ilim irfan öğretmektedir…
YAZMACI EMİN EFENDİ:
Kumral, güzel yüzlü dost bir adam… (60) yaşlarında… Mesleği yazmacı ustası, Yazmacılar Han’ın da dükkânı var… Varlıklı, zengin biri… Han’da çıkan yangında dükkânı kül olacak, ancak yeniden dükkânını açacak, halkın da yardımıyla kısa sürede dükkânını toparlayacak. Hikâyenin ilerleyen bölümlerinde Hediye’yi çetelerden korumak için onu nikâhına alacak… Hediye ile evlendikten bir yıl sonra ölecek… Bütün mal varlığını hediyeye bırakacak…
MAHMURE:
55 Yaşlarında, üç kız anası bir kadın. Çektiği çilelerden beli hafif bükülmüş, saçları bembeyaz olmuş, yardım etmeyi ve aracı olmayı seven bir mahalleli. Hediyelerle çok sıkı fıkıdır. Fatma’nın annesidir. Dizi boyunca özellikle, 13. Bölümden sonra kasabada aktif bir görev alacak.
FATMA:
Mahmure’nin gelin olmuş büyük kızı. 25 yaşlarında dul kalmış. Kasabaya yakın bir yerde yaşıyor. Buğday tenli alımlı bir kadın… Yalnızlıktan sıkılan bir karakteri var… Önceleri pek insan içine çıkmasa da sonra hikâye içinde aktifleşecek. Eşkıyalar tarafından dağa kaldırılacak, sonra kayıplara karışacak…
KEZİK:
17-18 yaşlarında, sarışın, mavi gözlü, yüzü çilli, Değirmenci Dursun Emminin Kızı, hafif-meşrep saf, Hüseyin’e vurgun… İlerleyen bölümlerde karakteri vasfı değişecek…
GALE:
50 yaşlarında hafif esmer, yüzünde çiçek bozuğu olan, serseri tipli, nerede yaşadığı, nasıl yaşadığı bilinmeyen, ne zaman ortalığa çıkacağı, ne zaman kaybolacağı, belli olmayan, içinde gizlediği sır, yüzünden yıpranan birisidir. Zarif, Gürcü ve Hıristiyan’dır… Sakar Ali’nin babasıdır. Fakat bunu kendisinden başka kimse bilmez… Biraz kekeme, biraz da aksamaktadır…
HAMDİ:
Sakar Ali’nin arkadaşı. 27-28 Yaşlarında tek gözü kör. Şakacı, şakacı olduğu kadar aşağılayıcı, gaddar... Sırnaşık, Hasan’ın kız kardeşi Kezik’e göz koymuştur. Dizinin ilerleyen bölümlerinde Hamdi’nin yapacağı birçok iş var.
MEMMET:
Mahallede yetim kalmış (14-15) yaşlarında muzip, Yazmacı Emin’in çırağı, becerikli, gözü açık… Ayşe’yle gönül bağı olacak…
KUŞÇU:
Kasabada, halkın arasında yardımseverliğin sembolü gibi alışacak… Hafif kumral, orta boylu, dudağının bir tarafı yarık… (35-40) yaşlarında… İlerleyen bölümlerde karakteri, vasfı değişecek…
TELLAK BİLO:
20 yaşlarında… Bilinen kilolu tellakların tersine çok zayıf ve tıfıl biri. Kasaba hamamında çalışıyor. Komik, eğlenceli, zıpır…
DUDU TEYZE:
Hüseyinlerin köyünde yaşayan, 60 yaşlarında tonton bir teyzedir… İnsanları güldürür, eğlendirir, komik espriler yapar…

GOP Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulundan Türkiye'de Bir İlk

Tokat Gazi Osman Paşa Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu'na "Anne ve Yeni Doğan Simülatörü" alındı.








Türkiye’de ilk defa Tokat’ta kullanılacak olan simülatör Tokat Sağlık Yüksekokulu Ebelik bölümü öğrencilerinin pratik uygulamalarında kullanılacak.
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri biriminin destekleri ile alınan (BAP) “Anne ve yeni doğan simülatörünün kurulumu yapıldı ve Yüksekokulumuzun tüm öğretim elemanlarına simülatörün kullanımı hakkında eğitim verildi.
Tokat Sağlık Yük­sekokuluna kurulan bu simülatörün Türkiye’de ilk olarak Tokat Gazi Osman Paşa Üniversitesi tarafından kullanılacağı belirtildi.
Anne ve yeni doğan simülatörü normal doğum eyleminin yanı sıra, birçok acil ve riskli doğum eylemi tipinin gerçekleşmesine imkân sağlamakta ayrıca solunum ve dolaşım fonksiyonuna sahip olup, doğum eylemi sırasında sürekli nabız, kan basıncı ve kalp ritm takibi yapılabilmekte. Simülatörün uzaktan kontrollü bilgisayarı öğretim elemanı tarafından kumanda edilerek doğum eyleminin gidişi değiştirilebilmekte ve öğrencinin gerçeğe yakın bir doğum eylemini yaşaması sağlanabilmektedir. Simülatörde birçok hazır eğitim senaryosu bulunmakta ya da eğitici tarafından değişik senaryolar hazırlanabilmektedir.
Konu ile ilgili açıklamalar yapan Tokat Sağlık Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Fatih Ekici son yıllarda öğrencilerin, çok yaygınlaşan sezeryan operasyonları nedeniyle yeterli sayıda doğum eylemi görmekte zorluklar yaşadığını ancak bu simülatör sayesinde gerçeğe çok yakın uygu­lamalar yaparak hastane eğitimlerine deneyim kazanmış olarak girebileceklerini belirterek projeyi hazırlayan öğretim elemanlarına ve BAP Komisyo­nuna teşekkürlerini sundu.

Zile'de Turizm Ormanı

Zile ilçemizde Sivri Çal Tepesi kampus arazisi içerisine toplam 15.000'den fazla ağaç dikildi. Ayrıca Sivri Çal Tepesi'nin zirve kesimlerine de yaklaşık 11.000 adet meşe palamudu tohumu dikimi gerçekleştirildi.








Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Zile Dinçerler Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Zile-Ankara karayolu 3. km’de bulunan Sivriçal mevkisindeki kampüs alanının arka tarafının ağaçlandırma çalışmalarını tamamlayarak Turizm Ormanı açılışını gerçekleştirdi. Açılış Törenine Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mücahit EĞRİ, Zile Kaymakamı Mehmet ERİŞ, Zile Belediye Başkanı Lütfi VİDİNEL, Zile Ticaret Borsası Başkanı, Zile Garnizon Komutanı ve daire amirleri ile öğrenciler katıldı. Yapılan ağaçlandırma neticesinde 8.000 adet çam, 3.000 adet akasya, 500 adet ıhlamur ağacı, 2000 adet çınar ağacı, 500 adet badem, 100 adet kiraz, 50 adet elma, 50 adet kayısı ve 500 adet de mahlep ağacı olmak üzere toplam 15.000’den fazla ağaç Sivri Çal Tepesi kampus arazisi içerisine dikildi. Ayrıca Sivri Çal Tepesi’nin zirve kesimlerine de yaklaşık 11.000 adet meşe palamudu tohumu dikimi gerçekleştirildi.
Çalışmaları organize eden Turizm Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Mehmet Kocaman; “Amacımız kampüs alanımızın arka tarafını turizm ormanına çevirip kampüsümüzü kısa zamanda imrenilen yeşil bir doğal kampüse döndürmektir.” diye açıkladı. Ayrıca şunları belirtti: “Kampüs alanımız yaklaşık 200 dönümden fazla bir arazi üzerine kurulmuş, geri kalan arazi ise hazine arazisi ve ağaçlandırmaya müsait bir arazidir. Geçen sene yüksekokulumuzun Dinçerler ailesinin yaptırdığı Türkiye’nin en modern Turizm Yüksekokulu binasına taşınmakla beraber hemen ağaçlandırma çalışmalarına başladık. İlk etapta Yüksekokulumuzun arka tarafına yaklaşık 1.500 adet çam diktik ve yine yazın belediyemizin destekleri ile gül ve çiçek dikimi gerçekleştirdik ve son olarak da tüm kampus alanımızın ağaçlandırmasını tamamlayarak 2011 uluslararası Orman Yılı’nda Turizm Ormanımızın açılışını gerçekleştirerek bulunduğumuz ilçede örnek sayılacak bir çalışmayı 2 ay kadar kısa bir zamanda tamamlamış olduk. Ve yine yapılan bu çalışmalar ile Sivri Çal Tepesi’ni dağ yürüyüşü ve yabani kuşları gözlem amacıyla bir doğal teras olarak başta öğrencilerimize ve Zile’ye kazandırmayı amaçladık.”
Ayrıca yapılan bu çalışmalarda ağaç dikmek kadar dikilen ağaçları korumanında önemli olduğu hatırlatılarak kampüs alanına hayvan otlatmak amacıyla büyükbaş ve küçükbaş hayvan sokulmamasını, hayvan otlatan, ağaçları kesmek, yakmak vb. yollar ile zarar veren kişilerin jandarmaya 156 nolu telefonu arayarak ihbar edilmesi özellikle belirtildi.
Çalışmalara katılan ve meşe palamudu getirerek dikilmesini sağlayan Zile Tema Temsilcisi Ali Aran ise şunları belirtti: “Sivri Çal Tepesi Zile’ye en yakın tepelerden birisidir. Ve Üniversitemizin kampüs alanı da bu tepenin eteklerine kurulmuştur. Onun için bu tepenin ağaçlandırılması için Zile Tema teşkilatı olarak Turizm Yüksekokuluna ağaç ve bitki yardımında bulunuyoruz. Burasının örnek bir orman alanına dönmesi için her sene düzenli ağaçlar dikiyoruz. Bu sene yaklaşık 15.000 civarında ağaç dikildi, önümüzdeki yıllarda aynı çalışmayı tekrar edeceğiz. Ve burası kısa zamanda çam ormanına dönüşecektir.”
Ayrıca yapılan çalışmalara destek veren Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin beye, Ağaç göndermek yolu ile yardımcı olan Amasya Orman Bölge Müdürlüğü Bölge Müdürü Naci Kaya beye, Amasya Orman Bölge Müdür Yardımcısı Yaşar ÖZDÖL beye, Toprak zeminin hazırlanması için tüm araç ve personeli ile destek sağlayan Zile Belediye Başkanı Lütfi Vidinel beye, Çevre ve Orman Tokat İl Müdürlüğüne, ağaç alarak katkı sağlayan değerli İş adamlarımıza teşekkür edildi.

Kazandığımız İçin Mutluyuz

Sakaryaspor Teknik Direktörü Şaban Yıldırım, maç sonu yaptığı değerlendirmede, kazandıkları için ve play-off'a kaldıkları için mutlu olduklarını belirtti.








Cumartesi günü GOP Stadyumu’nda oynanan ve 1-0 Sakaryaspor’un galibiyeti ile sonuçlanan karşılaşma sonrası, Sakaryaspor Teknik Direktörü Şaban Yıldırım, maçın kısa bir değerlendirmesini yaptı. Yıldırım’ın açıklamaları şu şekilde oldu: “Çok zorlu bir süreç oldu. Ama oyuncularıma ben güveniyordum. Tabiî ki bizim paly-off hedefimiz var. Bir de önümüzde Kocaeli gibi bir zor maçımız var. Maçımızı zevkle oynamak için çıkacağız. Bugünde çok şükür Tokat’tan aldığımız 3 puanla evimize dönüyoruz. Çok mutluyuz. Bu maçta çok fırsat yakaladık. Kaçan toplarımız oldu. Tokatspor’da çok iyi mücadele etti. Son bölümlerde baya bir zorladılar. Daha çok isteyen taraf biz olduğumuz için biz kazandık.”

Tokat'ta 1 Mayıs

KESK İl Temsilcisi Uysal: "Bize reva görülen açlığa, işsizliğe, güvencesizliğe, işgale, savaşa ve sömürüye karşı, barışı, kardeşliği ve yaşamı savunmak için 1 Mayıs'ta alanlardayız. Yaşasın 01 Mayıs."








Türkiye’de olduğu gibi ilimizde de 01 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü dün kutlandı. Saat 12.15 sularında Tokat Gazi Osman Paşa Stadı önünde toplananlar, Cumhuriyet Meydanı’na dek yürüdüler ve Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yapıp, halaylar çektiler.
            Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) başta olmak üzere buna bağlı Eğitim Sen Tokat Şubesi öncülüğünde, muhtelif siyasi parti, sivil toplum örgütü, üniversite ve liseli gençler muhalefeti ile oluşan 01 Mayıs kutlama heyeti attıkları sloganları ile bol bol iktidar partisinin kulaklarını çınlatırken “gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganı öne çıktı.
            Saat 13.00 sularında Tokat Cumhuriyet Meydanı’nda polis kordonu altına alınan alana polis kontrolünden geçilerek girildi. Atılan slogan ve çekilen halayların ardından günün önemine dair açıklamayı KESK Tokat İl Temsilcisi Ertan Uysal yaptı.
            “Yaşamını alın teriyle kazananlar, işçiler, kamu emekçileri, işsizler, emekliler, öğrenciler, gençler, ev kadınları, ülkenin namuslu ve aydınlık insanları merhaba. Dünyanın tüm işçilerinin, emekçilerinin, kapitalist sömürü ve baskıya, emperyalist saldırganlığa, her türlü ayrımcılığa karşı kol kola, omuz omuza vererek alanlara çıktığı 1 Mayıs bayramını coşkuyla selamlıyoruz.” diyerek konuşmasına başlayan Ertan Uysal özetle şunları söyledi:
            “Dayanışmaya ve birlikte mücadeleye bugün her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Kendisine demokrat ve bildiğini okuyan AKP, Kürt Sorunu, Alevilik. Laiklik ve zorunlu din dersinin kaldırılması, YÖK, basın özgürlüğü, temel insan hak ve hürriyetlerine getirilen sınırlamalar konuları başta olmak üzere hayatının hemen hemen tüm alanlarında ikiyüzlü bir tutum izlemeyi sürdürüyor. Biz bu ülkenin emekçileri grevli toplu pazarlık hakkımız olduğunu ve bu hakkı kullanacağımızı buradan bir daha haykırıyoruz. 4/B, 4/C, 50/D, 4924 gibi statülerde çalışan sözleşmelilere kadrolu iş güvencesi sağlanması, tüm çalışanlara, insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşulları sağlanması, çalışma yaşamının demokratikleşmesi taleplerimizle alanlardayız. Bize reva görülen açlığa, işsizliğe, güvencesizliğe, işgale, savaşa ve sömürüye karşı, barışı, kardeşliği ve yaşamı savunmak için 1 Mayıs’ta alanlardayız. Yaşasın 01 Mayıs.”
BOL BOL HALAY ÇEKİLDİ
            KESK İl Temsilcisi Ertan Uysal’ın ardından meydandaki kalabalık bol bol halay çekti. Sonrasında da saat 14.00 sularında dağılma oldu.

Tokat Caillou ( Kayu) Gördü

Çocuk kanallarında çocukların izleyip de beğenisi kazandığı çizgi filmlerden Caillou (kayu) 30 Nisan Cumartesi günü Tokat'ımızda tiyatro sahnesine çıktı. Çocukların karşısında 40 dakikalık müzikal ve playback tiyatro gösterisinin bu seferki durağı Tokat oldu.








Çocuk kanallarının “Caillou” çizgi filmi, Caillou Tiyatrosu adı altında 30 Nisan günü 26 Haziran Atatürk Kültür Merkezi'nde sergilendi. Biletlerinin kısa sürede tükendiği ve halkın yoğun katılım gerçekleştirdiği oyunda aileleriyle beraber salonu dolduran Tokatlı çocuklar ekranlardan izledikleri Caillou’yu ilk kez bu kadar yakından görme fırsatı yakaladılar.
30 Nisan Cumartesi günü Süleyman Demirel Konferans Salonu'nda 11.00 - 13.00 ve 15.00 - 17.00 seanslarıyla sahnelenen oyun çocukları hayal kahramanları Caillou ile buluşturdu. Caillou tiyatrosu ekibinden Cengiz Karaaslan oyun hakkında bilgiler verdi. Oyunun Lisans haklarının Kanada'dan satın alındığını belirten Karaaslan "Merkezimiz Ankara'da. Şimdi Tokat turnesindeyiz. Türkiye’nin çeşitli illerinde her hafta en az 2 ya da 3 gösterimimiz var ve gösterilen ilgiden memnunuz. 1 - 7 yaş arası çocuklara hitap ediyoruz. Caillou bu yaş aralığındaki çocukların Tarkan’ı diyebiliriz. yaklaşık dört aydır yollardayız. Şuan ki seyirci rekoru 21 bin kişi ile Ankara'da. Galayı da Ankara'da yapmıştık. Tokat'ta da dört seansta 2 bin kişiye ulaştık. Oyunun içeriği oyun oynamayı çok seven Caillou'nun televizyon ekranındaki hikayelerinin sahneye yansıtılması şeklinde. Dizideki birçok karakteri ve Caillou'nun hayali kahramanlarını, ailesini tiyatromuzda görmek mümkün." dedi.
Tiyatro bitişinde çocuklar hayali kahramanlarına dokunarak onunla hatıra fotoğrafı çektirdi.

ASLAN DA BAKANLIK İSTİYOR

Aslan'dan CHP'ye gönderme: "Herhalde baştan havluyu attılar"
Tokat Milletvekili ve AK Parti 1. sıra adayı Av. Zeyid Aslan basın mensuplarının sorularına yanıt verirken, Tokat için bakanlık beklentisi hususunda “Gönül bunu ister. Tokat’tan bir arkadaşımız bakan olsun.  Tokat’ın bu noktadaki gelişmesine büyük katkısı olsun. Bunu 12 Haziran’dan sonra takdir edecek, bölgesel dengeleri de gözetmek suretiyle sayın Başbakandır. Bu talebimizi sayın başbakana iletiriz. Ama takdir nihayetinde ona aittir.” Dedi.

Aslan’ın son cümlesinde CHP’ye gönderme vardı: “5, 6 gündür Tokat’tayız. Tokat’ta CHP’yi görmedik, hiçbir yerde de karşılaşmadık. Herhalde baştan havluyu attılar, hayırlı uğurlu olsun onlara diyecek bir şey yok.”

AK Parti Teşkilatları ve Milletvekili adayları 12 Haziran seçimleri için seçim çalışmalarını sürdürürken dün Sulusokak Semti’nde esnaf ziyaretleri gerçekleştirdiler.
            Milletvekili adayları Av. Zeyid Aslan, Dilek Yüksel, Doç. Dr. Celil Göçer ve Cüneyt Aldemir’in yer aldığı gezilere, Milletvekili ve 2. sıra adayı Dr. Şükrü Ayalan Ankara’da olması nedeniyle katılamadı.
            Milletvekili Av. Zeyid Aslan ve Dilek Yüksel, Ali Paşa Camii karşısında bir bakırcı dükkanındaki ziyaretinde, dükkan sahibi ile sohbetlerinde Tokat’ın ürünlerinin Devlet Büyüklerine hediye olarak sunulduğu ve beğeni kazandığından bahsedilince “Tokat’a sık sık devlet büyüklerimiz gelsin ya da Tokat’ımızdan bir Devlet Büyüğümüz çıksın.” Temennisi dile getirildi. Gezi içinde bir kahvede çay molası verilince de basın mensupları Milletvekili Aslan’a sorular yöneltti.
BASIN MENSUPLARININ SORULARI VE YANITLARI
            Basın mensuplarının ilk sorusu, MHP’li Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın, Show Tv’de Ali Kırca’nın Siyaset Meydanı’ndaki Halk Meclisi’nde yaptığı açıklama üzerine oldu. Prof. Dr. Özdağ 12 Haziran seçimlerinin, 1946 seçimlerine benzer şartlar altında yapılmakta olduğunu savunmuş, illerde siyasilerin değil de artık Valilerin ve Kaymakamların karşılarına çıkmakta olduğunu dile getirmişti. Buna yönelik ilk soru oldu. İkinci soru Tokat’tan Devlet Büyüğü çıkması temennisine yönelikti. Üçüncü soru MHP’deki kaset skandalı, bir diğeri de CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Başbakan için kullandığı söze dairdi.
            Milletvekili Aslan’a yöneltilen sorular ve yanıtları şu şekilde oldu:
            *Sayın Vekil, geçtiğimiz gün muhalefet partisinin bir adayı seçim ortamına yönelik bir açıklamasında 1946 seçimlerinin ortamının yaşandığını, bu süreçte karşılarına AK Parti vekillerinin değil de İllerin Valileri, Kaymakamları çıkıyor, ifadelerini kullandı. Bu süreçte il valilerinin, kaymakamlarının durumu nedir, onlardan beklentiler nedir, bellidir ama sizin buna yanıtınız ne olacaktır?
            -Şimdi tabi seçimleri yürütmekle sorumlu kurum hükümet değil, Yüksek Seçim Kurumu’dur. YSK’nın illerdeki seçim kurulu başkanları aracılığıyla seçimleri yürütürler. Ama seçimlerin güvenliğini sağlamak da her ilde Valilerin, ilçelerde kaymakamların görevidir. Güvenlikten sorumlu birimler Emniyet kuvvetleridir. Bunlar da Vali ve Kaymakama bağlı olduğu için seçim güvenliği açısından, ki zaten seçim kanununda güvenlik kuvvetlerinin nereye kadar girebilecekleri, seçim sathı mahallinin neresinde bulunabilecekleri, özellikle sandık bölgelerine girebilmek için sandık başkanlarının talebi dışında oraya giremeyeceklerinin açık hükümleri vardır. Yani şimdi 1946 seçimlerini tabi biz yaşamadık, yaş itibariyle bunu bilmiyoruz ama hepimizin bildiği bir şey var ki, 1946 seçimleri açık oy, gizli tasnif usulü ile yapılmıştır. Ama Türkiye’de şuanda biz yeni getirdiğimiz seçim kanunu ile sandıkları bile şeffaf hale getirdik. Bu seçimde ilk defa kullanılacak, sandıklar şeffaf olacak, atılan zarflar orada görülecek. Yani şimdi, sandıkların bile şeffaf hale getirildiği seçim ortamının 1946 ile kıyaslanması hiç mümkün değil. Yani burada Valiler ve Kaymakamların seçimin güvenliğinin sağlanmasıyla ilgili yasal görevleri vardır, onun dışında herhangi bir görevleri yoktur. Valiler de Kaymakamlar da bu süreçte bir milletvekili adayı gibi ya da bir siyasi parti mensubu gibi sokakları çıkarak siyaset yapan insanlar değildir. Ama seçimin oluyor olması, seçimin sürüyor olması devletin görevini bırakacağı anlamına da gelmez. Elbette Valiler, Kaymakamlar da seçim sürecinin içinde yapması gereken hizmetleri yapmaya devam edecekler. Yani bu beyanatı dinlemedim, neyi kastettiğini bilmiyorum ama yani mesele 1946 seçimleri ile kıyaslamaksa bu seçimlerle milyon kere yan yana getirmeniz mümkün değil. Açık oy gizli tasnif dönemi ile şeffaf sandıklara zarfların atıldığı bir dönemi aynı noktada kıyaslamak mümkün değil. Bu biraz afaki, biraz duygusal ya da seçimin sonucunu şimdiden kaybettiklerini gördükleri için buna bir bahane aramaktan başka bir şey olmadığını düşünüyorum.
            *Sayın Vekil, esnaf ziyaretinizde bir ifadeniz oldu, demek ki Tokat’tan da bir devlet büyüğü çıkarmamız lazım, diye. İktidarınız döneminde Tokat ciddi manada partinize destek de verdi. Bir bakanlık beklentisi de oluştu, yeni süreçte böylesi bir talebi Tokat ciddi manada dillendirecek mi? Örneğin, 18 Mayıs’ta Sayın Başbakan Tokat’a gelecek, bu ortamda Tokat’ın bakanlık istediği kendisine hissettirilebilecek mi?
            -Şimdi tabi şunu ifade etmek lazım. Türkiye’de yani bakanlık olarak 25 tane, Başbakanlık ile birlikte 26 tane bakanlık var. Türkiye’nin 81 tane ili var ve her ilin bu anlamda mutlaka beklentisi, talebi vardır, oluşacaktır. Bu anlamda tabi Tokat’ın da, Tokat’tan bir bakan olmasının buraya sağlayacağı ekstra imkanları oluşturacağı imkanları, sinerjiyi düşünerek Tokatlı hemşehrilerimizin bunu beklemesi, tabi bizim de bir Tokat’lı olarak, bir milletvekili adayı sıfatı ile değil, bir Tokat’lı olarak bunu elbette biz de istiyoruz. Ama şunu da bilmek lazım ki, nihayetinde Bakanlar Kurulu’nu tespit etmek, takdir etmek Sayın Başbakan’a ait. Mutlaka bölgesel dengeler dikkate alınacaktır. En azından her bölgeden belli noktalarda, Bakanlar Kurulu’nda temsilcilerin bulunması dikkate alınacaktır. Ayrıca mutlaka her bakanlığın kendi özelliklerine göre, bunlar Sayın Başbakan’ın dikkat ederek çalışacağı ve hazırlayacağı bir liste olacaktır. Tabi gönül bu, çok şey ister, Tokat’lılar olarak biz de bunu isteriz ama tabiî ki 81 il bunu bekler. Ama 25 bakanlık vardır. Sayın Başbakanımız siyaset öncesinde de Tokat’la bağlantısı sevgisi vardı. Takdir ona aittir. Hepimizin gönlü bunu ister. Tokat’tan bir arkadaşımız bakan olsun. Tokat’ın bu noktadaki gelişmesine ekstra katkılarda bulunsun. Ama dediğimiz gibi 81 il var 25 bakanlık var. Buna göre Başbakan oturup takdirini yapacaktır. Elbette Tokat hem 2002 seçimlerinde hem 2007 seçimlerinde AK Parti’ye çok destek vermiş bir ilimiz. Sayın Başbakanımız milletvekili aday tanıtım toplantı sonrası il il görüşürken, İl başkanımız ve milletvekili adaylarımızla konuştuğumuzda sayın Başbakanımız Tokat’a olan sevgisini, 2 seçimde Ak Partiye olan katkısını belirtti. Bu noktada “sizlerden çok şey bekliyorum.” ifadesini kullandı. Tabi Başbakan’ın Tokat’a olan sevgisi sadece Ak Parti ile değil, Ak Parti öncesinde de en az 4,5 defa Tokat’a geldi. Başbakanımız 87 yılında bir siyasi partinin il başkanı iken seçim çalışmaları için Tokat’a geldi. Tokat’la bağlantısı sadece bu süreçte değil bunun çok öncesine dayanır. Takdir ona aittir. Gönül bunu ister. Tokat’tan bir arkadaşımız bakan olsun.  Tokat’ın bu noktadaki gelişmesine büyük katkısı olsun. Bunu 12 Haziran’dan sonra takdir edecek, bölgesel dengeleri de gözetmek suretiyle sayın Başbakandır. Bu talebimizi sayın başbakana iletiriz. Ama takdir nihayetinde ona aittir.
            *MHP’de Genel Başkan Yardımcıları için kaset skandalı yaşandı. Buna dair ne demek istersiniz?
            -Sayın Başbakanımızın dediği gibi biz kasetlerle, hakaretlerle ilgilenmiyoruz. Biz projelerle ilgileniyoruz. Tabi siyaset zor bir şeydir. Topluma önderlik için yola çıkmışsanız özel hayatınızda dahil olmak üzere her konuda daha dikkatli olmak zorundasınız. Çünkü tüm gözler sizin üzerinizde. Talihsiz bir olay ben o arkadaşlar adına da üzüldüğümü ifade etmek istiyorum. İçeriklerine girmek istemiyorum. Ama bizim gündemimizde bunlar yok. Biz 2023’e Türkiye’yi nasıl hazırlarız, hem Tokat gündemimizde Tokat’ın kalkınması ve büyümesi için neler yapabiliriz şuan onlarla uğraşıyoruz.
            *CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Başbakan için kullandığı bir söz olmuştu. Onun sonrasında verdiği yanıt sizi tatmin etti mi?
            - Kılıçdaroğlu’nun söylediği şeyler bizi tatmin etmedi. Özür de dilemesini biz beklerdik. Ama bu özrü 3 gün geçmesine rağmen maalesef yapmadı. Yamadığı gibi 3 gün içerisinde yaptığı yorumlarda yüz ifadesinde çok istihza görüyorsunuz. Tabi önce bir insan olarak buna tahammül etmekte çor zorlandığımı ifade etmek istiyorum. AK Parti’nin bir siyasetçi olarak buna tahammül etmekte çok zorlanıyorum. Ama sayın Başbakanımız bu konuda söylenmesi gerekeni söyledi, biz de söylenmesi gerekeni söyledik. Biz edepsizliklere karşı edepsizlikle karşılık vermeyeceğiz. Biz yetiştiğimiz kültürümüz, ona aynı şekli ile cevap vermeye müsait değil. Yoksa ona çok daha fazlasıyla cevap veririz. Biz bu ülkelerin annelerine saygımızdan ötürü cevap vermiyoruz. Susuyorsak, bir karşılık vermiyorsak bunun tek sebebi bu ülkedeki kadınlara, annelere, Kılıçdaroğlu’nun rahmetli annesine de saygımızdandır. Yoksa buna yanıt verilecek inanılmaz sözler var. Ama ifade ettim, ben bütün samimiyetimle söylüyorum 12 Haziran akşamı halkımız Sayın Kılıçdaroğlu’na söylediği sözün cevabını misli ile kendine iade edecekler. Bunu hep birlikte göreceğiz. Siyasette bunların olmaması gerekiyor. Siyasette söylediğiniz sözü geri alma şansınız yok. Arapça’da bir söz vardır, Söz senin esirindir, çıktığında sen onun esirisindir, diye. Söz çıkmıştır, artık Kılıçdaroğlu onun esiridir. Özür diler, dilemez, onun insanlığı ile alakalı bir şeydir. Yani dilerse en azından bizim insanımız bağışlayıcıdır, affedicidir. 3 gündür beklenildi. Her geçen gün özür dilemiyor olmasının, konuyu sıcak tutuyor olmasının hesabını sandıkta verecektir. Olmamalıydı, oldu, özür dilemeliydi, dilemedi. Bu da onun insanlığı ile alakalı. Daha da bir şey söylemek istemiyorum.
            *Efendim, Almus’taki konuşmanızda siz de “Kemal a…” dediniz…
            -E tabi ben, onu dedik. Kemal a… dedik. Bunu Tokatlıların tamamlayacağına inanıyoruz. Artık bu sözü neresinden alır, nereye koyar bilemiyorum ama Tokatlılar bunun sonunu tamamlayacaktır. Türkiye tamamlayacaktır. Yani insanlar yaptıkları hatanın bedelini mutlaka ödemelidirler. Siyasette hata yapıyorsanız, yanlış yapıyorsanız bunun bedeli sandıkta ödenir. Ben Kılıçdaroğlu ve o zihniyete sahip insanların sandıkta bedelini ödeyeceğine inanıyorum.
            Tabi ben en azından Tokat’taki CHP siyasetçilerinden, hiç olmazsa yerelde Kılıçdaroğlu’nun yaptığı bu hakarete karşılık bir yanıt beklerdim. Maalesef onu da bulamadım. Zaten 5, 6 gündür Tokat’tayız. Tokat’ta CHP’yi görmedik, hiçbir yerde de karşılaşmadık. Herhalde baştan havluyu attılar, hayırlı uğurlu olsun onlara diyecek bir şey yok.”

YAKIN DOĞU'DAN REKTÖR ZİYARETİ

Kıbrıslı Rektör Günsel Tokat'ta. Rektör'den Tokat'a övgü dolu sözler: "Bu sabah kendime çok kızdım, en son göreceğim il burası mı olacaktı diye. Bu kadar güzel nasıl saklı olabildi?"
Kıbrıs Yakındoğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Suat Günsel ve heyeti Tokat'ımıza geldi. Kıbrıs Yakındoğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Suat Günsel, Rektör Yardımcıları Prof Dr. Şenol Bektaş ve Prof. Dr. Fahrettin Sadıkoğlu Tokat Belediye Başkanı Doç. Adnan Çiçek'i makamında ziyaret etti.
Yakındoğu Üniversitesi'nden gelen heyeti Başkan Çiçek belediye binası girişinde karşıladı. Başkan Çiçek makam odasında ağırladığı konukları ile ilgili açıklamasında "Biz Lefkoşa ile kardeş belediyeyiz. Bu kardeşliğimiz biraz Yakındoğu Üniversitesi'yle yakınlaşmamızı sağladı. İşin doğrusu ben Yakındoğu Üniversitesi'ne hayran oldum. Her gittiğimizde ziyaret etmeye çalışıyoruz. Birçok ülkedeki özel üniversitelere yakışır bir kampüsleri var. Birçok kamu yöneticisiyle de rekabet edecek güçleri söz konusu. Çok sayıda fakülteleri, çok sayıda ülkeden öğrencileri ve üniversiteyi bütünleyen çok farklı unsurları var. Türkiye’de dereceye girebilecek nitelikte bir araştırma ve uygulama hastaneleri mevcut. Bu da faaliyete geçerek bizlerin gururu oldu. Kıbrıs bizim bir parçamız. Nasip olursa 20 Temmuz'da Kıbrıs zaferinin 37. yıldönümünde Tokat'taki gazilerimizle birlikte Kıbrıs ziyaretimiz olacak. Biz de o zaman inşallah bu ziyarete cevap vermiş olacağız. Değerli rektörümüze ve hocalarımıza hoşgeldiniz diyorum." dedi.
REKTÖR GÜNSEL’İN AÇIKLAMASI
Kıbrıs Yakındoğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Suat Günsel ise yavru vatanın ve ana vatanın bir bütünlük içerine olduğunu vurgulayarak "Türkiye bizim anavatanımız. Biz Kıbrıs Türkleri burayla bir bütünlük içerisinde hareket eden bir toplumuz ve bir bütünüz. Türkiye’mizle iftihar ediyoruz. Özellikle 7-8 yıldır bir farklı, gözlerimiz yaşararak iftihar ediyoruz. Türkiye’mizin kendi özüyle idare edilebildiğini görmek, ülkenin sağlıkta yaptığı reformları ve konuta verdiği önemi gördükçe bizim hayranlığımız bir o kadar daha artıyor. Tokat farklı bir yer, onca ilimizin arasında saklı kalmış bir inci gibi. Bu sabah kendime çok kızdım, en son göreceğim il burası mı olacaktı diye. Bu kadar güzel nasıl saklı olabildi? Sayın başkanımızın kardeşlik bağı başlatmasıyla, bugün belki sadece belediyelerin değil üniversitelerinde kardeşliğini başlatmış bulunuyoruz. Attığımız bu tür adımlar bizi bütünlüğe daha yakın kılmış olacak. Bu tür bir araya gelişlerin bizi daha yakın kılacağından dolayı çok mutluyum. Kıbrıs bugün varsa gazilerimizin sayesinde var. Sayın başkanımın gazilerimizle geleceğim demesi duygu yüklü bir olay." diyerek onları ağırlamaktan mutlu olacaklarını söyledi.
BASIN MENSUPLARININ SORULARINI YANITLADI
Rektör Suat Günsel basın mensuplarının soruları üzerine Kıbrıs Yakındoğu Üniversitesi'nde ilimizden 100'ü aşkın öğrencinin eğitim gördüğünü ve bir öğretim üyesinin de Yakındoğu Üniversitesi'nde görev yaptığını belirtti. YGS’deki şifre olayları sorulduğunda ise "Bence en doğru karar verilmiştir. Belki resim olarak farklı görülmüş olabilir ancak görünen resim değildir. Hiçbir art niyet olmadığı çok aşikardır. Üniversitelerde 20 yıllık bir deneyimim var. Benim görebildiğim bu." cevabını verdi.
Başkan Çiçek açıklamaların bitiminde Tokat’ımıza özgü hediyeler takdim ederken Rektör Günsel de Kıbrıs’tan getirdiği hediyelerini Başkan Çiçek’e sundu.

YÖREX'E TOKAT MÜHRÜ

Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Antalya'daki YÖREX 2011'e mührünü vurdu...
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, Antalya Ticaret Borsası ve Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı işbirliğiyle Antalya EXPO Center'da başlayan 2. Yöresel Ürünler Fuarı’na Tokat mührünü vurdu. Kendine has standı ve yöresel ürün zenginliği ile YÖREX 2011’in gözdesi olan Tokat Ticaret ve Sanayi Odasının standını, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal ve Antalya Garnizon Komutanı, hemşerimiz Tuğgeneral Kemal Korkmaz ziyaret ettiler. Yerli yabancı birçok ziyaretçi TSO'nun standında yapılan etkinlikleri dikkatle izledi. Standa, Turhal, Zile, Erbaa ve Niksar gibi İlçe Ticaret ve Sanayi Odaları’nın üye firmalarına da yer verilirken, Antalya YÖREX 2011’de Tokat’ı 50’den fazla ürünle 15 firma temsil etti. Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Yönetimi tam kadro olarak Antalya YÖREX 2011’de Tokat’ın tanıtımına katkı sağladı. SÜMER EZGÜ DE STANDA İLGİ GÖSTERDİ Antalya EXPO Center'da başlayan 2. Yöresel Ürünler Fuarı’nda mini bir konser veren Sümer Ezgü Tokat Ticaret ve Sanayi Odası standını özel olarak ziyaret etti. Ezgü’ye, Yurdanur Uçar Geleneksel Türk El Sanatımız olan Tokat Yazma Basmasını anlattı. Ayrıca Özkaleli Zile Pekmezi ve Aşık Baba Sucuğu da ikram edilen Sümer Ezgü TSO standında uzunca bir vakit geçirdi. Diğer tüm katılımcıların aksine kendine özgü standı ve yöresel ürün zenginliği ile YÖREX 2011’in gözdesi olan Tokat Ticaret ve Sanayi Odası standına olan ilgi devam etti. Antalya YÖREX 2011’de Tokat’ı 50’den fazla ürünle 15 firma temsil ederken Tokat Halk Oyunları Ekibinin gösterileri büyük beğeni topladı.

Afişleriyle Ödül Aldılar

Tokat 12. Bahar Şenliği Afiş Yarışmasında dereceye giren öğrenciler, ödüllerini aldı..
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi 12. Bahar Şenliği Afiş Yarışmasında dereceye giren Eğitim Fakültesi Resim-İş Öğretmenliği Bölümü Öğrencisi M. Edip Aslan birincilik ödülü, Eğitim Fakültesi Resim-İş Öğretmenliği Bölümü Öğrencisi Caner Sarıkaya ise ikincilik ödülünü Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kenan Kara’dan aldılar.
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kenan Kara’nın makamında gerçekleşen ödül töreninde kısa bir konuşma yapan Kara, “göstermiş olduğunuz emek ve başarıdan dolayı sizleri kutluyorum. 12.’sini düzenlediğimiz Bahar Şenlikleri’nde bir ilki gerçekleştirdik. Şenlik afişini öğrencilerimize yaptırmak istedik. Ben öğrencilerimizi tebrik ediyorum. Başarılarının devamını diliyorum.” dedi.

TÜRKİYE KAMU SEN, ÜYELERİNİ DİNLİYOR

Medikal Park Hastanesi'nde hastane personeliyle toplantı yapıldı.
Türkiye Kamu-Sen Tokat İl Temsilcisi Necmettin Demirden ve Kamu-Sen'e bağlı sendikaların şube başkanları, Medical Park Tokat Hastanesi çalışanları ile yemekte bir araya geldi.
Yemekte konuşan Medical Park Tokat Hastanesi Genel Müdürü Osman Kara, "Kamu-Sen üyeleri çalıştığı bölge ile bütünleşme amacıyla toplantılar düzenlemeye başladı." dedi.
Türkiye Kamu-Sen Tokat İl Temsilcisi Necmettin Demirden ise "Kamu-Sen olarak üyelerinin haklarının aranması konusunda bugün Medical Park Hastanesi'ne geldik. Üyelerimizin sorunlarını dinlemek, 'ne katkı ve fayda sağlayabiliriz' diye sizlerle görüşmeye geldik." diye konuştu.

BAŞKAN BEKÇİ'DEN REKABETE VURGU

Tokat Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Mehmet Bekçi Torba yasanın ardından 13 banka'dan gelen esnaf yapılandırması kararı ile ilgili açıklama yaptı...
Önde gelen 13 büyük kamu ve özel sektör bankası, Yaklaşık 2 milyon üyesi bulunan Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu’na (TESK) bağlı esnaf ve sanatkarlarının bankalara olan borçlarının yeniden yapılandırması konusunda anlaşmaya varmıştı.
Tokat Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Mehmet Bekçi bu konu ile ilgili şunları söyledi. "Torba Yasası ile ilgili esnaf ve sanatkarımızın tüm borçları yapılandırıldı öncelikle emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Yeterlimi diye soracak olursanız elbette yeterli değil. Biz isterdik ki ÜFE TEFE, TÜFE oranı olmadan yapılandırılsın, en azından ana para ile beraber bir yapılandırma süreci içerisine girilsin. Resmi kurumların bazı birimlerinde farklı uygulamalar yapılırken bazı birimlerinde daha farklı uygulamalar yapıldı. Buda esnaf ve sanatkarlar için bir kazanımdır. Ama esnafın borcunu biran evvel resmi kuruluşlara ödemesi için bizim arzu ettiğimiz şekilde gerçekleşmiş olsaydı, hem esnafımızın yükü azalmış olacaktı hem de daha büyük bir katma değer sağlanmış olacaktı. Bu yapılandırmayla emekli olan vatandaşlarımız bankalardan kredi alma imkanına sahipler. Bu yapılandırma ile ilgili Ziraat Bankası yardımcı olurken şimdi 13 bankanın olması hem bankalar arası rekabetin artmasına hem de esnaf ve sanatkarımızın emeklilik işleminde ve borç yapılandırılmasında çok daha fazla faydalı olacağı kanaatindeyim." dedi.

ARABASIYLA ŞARAMPOLE DEVRİLDİ 2 ÖLÜ 1 YARALI

Tokat- Turhal karayolu Söngüt mevkiinde dün sabah saatlerinde meydana gelen kazada 2 kişi öldü 1 kişi yaralandı.








Zile ilçemizden Tokat'a gelen, 31 yaşındaki Ahmet Ceylan yönetimindeki 01 AZB 60 plakalı otomobil, sürücünün direksiyon kontrolünü yitirmesi sonucu yolun karşı tarafına geçti ve yaklaşık 3 metrelik şarampole yuvarlandı. Ağaçlara çarparak düşen otomobil hurdaya dönerken, sürücü Ahmet Ceylan ve 66 yaşındaki İhsan Şayrın kaza yerinde hayatını kaybetti. Kazada 32 yaşındaki Turan Şayran ise yaralandı. Olay yerine gelen ambulans ile Tokat Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Turan Şayran, tedavi altına alındı. Kazada ölenlerin cesetleri otopsi yapılmak üzere hastane morguna kaldırıldı. Kazanın nedeni hakkında soruşturma sürerken, sürücü Ahmet Ceylan'ın direksiyon başında uyuya kalma ihtimali olduğu bildirildi.

tokat oyun havası ( Düğün Çekimi )


Tokat Oyun Havası : Tokat'ta Bir Düğün'den Bize Gönderilen Çekimi Sizlere Sunuyoruz.. İyi Seyirler..

Blogger tarafından desteklenmektedir.