Freni Boşalan Kamyon Kahveye Girdi

Tokat Behzat Bulvarı'nda seyir halinde olan bir kamyon freni boşalınca, cadde üzerindeki bir kahveye girdi. Olay sırasında kahvede bulunan çok sayıda kişi yaralanırken, 1 kişininde öldüğü söyleniyor. Olay yerine sağlık, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

Kaza'da Yaralanan Kişilerin İsimleri Belirlendi.

Kamyon kazasında aracı kullanan şoförün Atilla Esen olduğu tespit edildi. Kazada yaralanan şoför Atilla Esen ile Bircan Kavaklı, Orhan Çil ve Teyfik Sansar Gaziosman Paşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde, Arzu Sansar, Oğuz Sansar, Mustafa Tahıl, Sait Polat, Ahmet Turan Özdimirsu, Turan Yanar, Aylin Erdem, Abdullah Deli ve Mehmet Sözkesen ise Tokat Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralılardan Ahmet Turan Özdimirsu'nun durumunun ağır olduğu öğrenildi. Diğer yaralıların hayati tehlikelerinin bulunmadığı açıklandı.

Tokat Merkez'de Büyük Bir Kaza Meydana Geldi.

Tokat'ta şehir içerisindeki Behzat Bulvarı üzerinde  03.12.2010 tarihinde,  saat 16.45 sıralarında meydana gelen olayda sürücüsünün kimliği öğrenilemeyen taş ocağına ait 60 EE 380 plakalı taş yüklü kamyon Behzat Bulvarı üzerinde freni boşalınca kontrolden çıkarak önce cadde üzerinde bulunan Simsan adlı simitçiye ve daha sonra duvarları yıkarak bitişiğindeki Musa Nişancı'nın sahibi olduğu Gonca Kahvehanesi ve İzzet Sansar'a ait Erenler Market'e girdi. Olay sırasında her üç işyerinde bulunan 10 kişi yaralanırken, kamyon altında sıkışan kahvehanenin işletmecilerinden Kamil Polat ise yaşamını yitirdi. Kaza sonrasında çok sayıda sağlık ve kurtrama ekibi dükkanların bulunduğu bölgeye gönderildi. Olay yerine gelen ambulanslarla yaralılar Tokat Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Kaza sonrası olay yerinde büyük panik yaşanırken, sinir krizi geçirenler oldu. Tokat Valisi Şerif Yılmız ve Emniyet Müdürü Mustafa Aktaş da kaza yerine gelerek incelemelerde bulundu. Tokat Valisi Şerif Yılmaz, olayla ilgili çalışmaların sürdüğünü dile getirdi. Kaza yerindeki kurtarma çalışmaları sürüyor.

Tokat'ta Freni boşalan kamyon dehşet saçtı..

TOKAT'ta taş ocağına ait kamyonun freni boşalınca yan yana bulunan simitçi, kahvehane ve markete girdi. Olayda kahve'hanenin işletmecilerinden Kamil Polat yaşamını yitirirken, 10 kişide yaralandı..

Turhal Genel Bilgi

Karadeniz Bölgesi’nin Orta Karadeniz bölümünde, Tokat İline bağlı bir ilçe olan Turhal, kuzeyinde Amasya, kuzeydoğusunda Erbaa, doğusunda Tokat Merkez, güney ve güneydoğusunda Pazar, batı ve güneybatısında Zile ilçesi ile çevrilidir. Tokat’ın kuzeybatısında etrafı dağlarla çevrili bir ova üzerinde yer almaktadır. İlçe topraklarının kuzey kesimini Buzluk ve Sakarat Dağları, doğusunu Yaylacık Dağlarının batı uzantıları, güneyini de Deveci Dağları engebelendirmektedir. Kesicik tepe (1.450 m.), Kamalı Çal Tepe (1.200 m.), Mercimek Tepe (1.201 m.) ilçedeki belli başlı yükseltilerdir.
Yeşilırmak ve Ona katılan akarsuların getirdiği alüvyonlardan oluşan Turhal Çöküntü alanı Yeşilırmak Havzasında yer almaktadır. Yeşilırmak Vadi tabanındaki düzlükler Tokat İli’nden sonra genişler ve Kazova ismi ile anılır. Kazova aynı zamanda Turhal’ın başlıca tarım alanıdır.
Türkiye’nin en büyük akarsularından biri olan Yeşilırmak Turhal şehrinin ortasından geçmektedir. İlçe topraklarını Yeşilırmak’ın kollarından Kurucuk ve Keçeli dereleri sulamaktadır. Keçeci Deresi ile Yeşilırmak aynı zamanda kuzeyde ilçenin doğal sınırını oluşturmaktadır. Kazova’nın çukur bir kesiminde de suların birikmesinden oluşmuş Kaz Gölü bulunuyordu. Bu göl daha sonra kurutularak tarım alanına dönüştürülmüştür. Deniz seviyesinden yüksekliği 493 m.dir. İl merkezine 46 km. uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 911 km2 olup, 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 101.900’dür.
İlçede orta Karadeniz iklimi ile iç Anadolu bölgesi iklimi arasında bir geçiş iklimi görülür bu nedenle genelde ılıman bir iklime sahiptir. Genel olarak yaz mevsimi alçak alanlarda sıcak ve kurak yüksek yerlerde serin geçer.
İlçenin bitki örtüsü step görünümündedir. Dağlık kısımlarda çam, meşe, kayın, çınar, kızılcık ve ceviz ağaçlarından oluşan ormanlar bulunmaktadır.
İlçenin ekonomisi tarım, hayvancılık ve sanayie dayalıdır. Yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında; şeker pancarı, ayçiçeği gelmektedir. Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş hayvan yetiştirilmektedir. Hayvancılığa bağlı süt ürünleri tesisleri bulunmaktadır. İlçede sanayi kuruluşu olarak Kazova Tarım İşletmesi, Turhal Şeker Fabrikası bulunmakta olup, Turhal Makine Fabrikasında Türkiye’deki şeker fabrikaları için yedek parça ve diğer sanayii kuruluşları için çeşitli makine donatımı üretilmektedir. İlçe topraklarında antimon, kireç taşı ve traverten yatakları bulunmaktadır.
Antik Çağlarda Turhal Pontus Galatikus, Ustus Polemoniakus, Komona Pontik gibi isimlerle tanınan Turhal yöresindeki ilk yerleşimin başlangıcı kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber MÖ.3000 yıllarına ait Sümer dilinde yazılmış iki yazıtta Turhal Kalesinden söz edilmesi, yörenin eski bir tarihi olduğunu ortaya koymaktadır. Turhal yöresinde MÖ.745’te Asurlular, MÖ.7000’de Kimmerler, MÖ.612’de Medler, MÖ.546’de Persler hakim olmuşlardır. Anadolu’da Pers hakimiyetine son veren Büyük İskender yöreyi egemenliği altına almıştır. İskender’in ölümünden sonra, komutanlarından Sabiktas yörede bağımsızlığını ilan etmiştir. Ardından Pontuslular yöreye hakim olmuş, MÖ.I.yüzyılda da Roma, Bizans ve Trabzon Rum İmparatorluğunun egemenliğine girmiştir.
Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Danişmendlilerin egemenliğine, ardından Eretna Beyliğinin ve Kadı Burhanettin’in yönetimine girmiştir. 1399’da I.Beyazıt tarafından Osmanlı topraklarına katılmışsa da 1402’de kısa süre Moğolların egemenliğine girmiştir. 1413’te kesin olarak Osmanlı topraklarına dahil olmuştur.
XIX.yüzyılın ikinci yarısında, 1854-1878 Kırım savaşı, 1855-1859 Şeyh Şamil Ayaklanması ve 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşından sonra Anadolu’ya gelen Balkan ve Kafkas göçmenlerinin bir bölümü Turhal yöresine yerleştirilmişlerdir.
XIX.yüzyılın sonlarında Sivas vilayeti Tokat sancağının merkez kazasına bağlı bir nahiye olarak yönetilen Turhal, Cumhuriyetin ilanından sonra bu konumunu sürdürmüş ve 1944’te ilçe yapılmıştır.
İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Turhal Kalesi, Kervansaray (1237), Halil Bey Camisi (1336), Sinan Bey Camisi (1542) ve Turhal Köprüsü bulunmaktadır.

dj ates-tokat güzeli-2008



dj ates cgs ft familia tokat nazar degmesin super



Büyük Tokat Oteli

Tokat BüyükTokat BüyükTokat BüyükTokat BüyükTokat Büyük
Tokat Büyük - Genel Otel Özellikleri
Tokat Büyük Otel Her Biri Özel Tasarlanmış 55 Standart Oda, 4 Sigara İçilmeyen Oda, 1 Bağlantılı Oda, 1 Kral Dairesi, 3 Balayı Suiti, 3 Suit Oda ve Toplamda 59 Oda, 123 Yatak Kapasiteli Olup Bahçe ve Havuz Manzarası sahip.












Reşadiye Genel Bilgi

Orta Karadeniz Bölgesi’nde, Tokat İline bağlı bir ilçe olan Reşadiye, doğusunda Koyulhisar ve Mesudiye, batısında Niksar ve Başçiftlik, kuzeyinde Aybastı ve Gölköy, güneyinde de Almus ve Doğanşar ilçeleri ile çevrilidir. Reşadiye Orta Karadeniz Bölgesiyle, İç Anadolu Bölgesi arasında bir geçiş alanı oluşturur. Tokat’ın doğusunda yer alan Reşadiye’nin toprakları dağlık ve engebelidir. İlçe topraklarını engebelendiren dağların büyük çoğunluğu sıradağlar grubu içersinde olup, bölgede Kütlesel dağlar da bulunmaktadır. Bu dağlar genç ve dinamik olan Alp sıradağ sisteminin bir devamıdır.
İlçe topraklarının kuzeyinde Canik Dağlarının doğu uzantıları, orta kesiminde Köse Dağları, güneyinde de diğerlerinden daha yüksek olan Asmalıdağ (2.416 m.) bulunmaktadır. Çamlıkaya sınırları içersinde yer alan Erdem Baba Tepesi (2.183 m.), Küçük Erdem Tepesi (2.113 m.), Kabak Tepe (2.037 m.) , Çal Tepesi (2.022), Mektep Tepesi (2.002 m.), Tömbül Tepesi (2.000 m.), Lalelik Tepesi (1.922 m.) ve Güneş Dağı (1.700 m.) ilçedeki diğer yükseltilerdir. İlçedeki dağlar akarsu vadileri ile derin biçimde bölünmüş olup, birbirlerine paralel, kuzey-batı, güney-doğu doğrultusunda uzanırlar. Çoruh-Kelkit Vadi oluğunun batısı ilçeyi ikiye böler. Bu vadi ilçe merkezi yakınında genişleyerek ovaya dönüşür.
Zinav Gölüİlçe topraklarını Kelkit Nehri ile Yeşilırmak’ın başlangıcı olan Tozanlı Çayı sulamaktadır. Kelkit Çayı ile Tozanlı Çayına karışan kısa boylu dere ve çaylar bulunmaktadır. Bunlar kuzey-güney doğrultusunda ve birbirine paralel olarak akarlar. Yeşilırmak’ın kolu olan Tozanlı Çayı, Almus Barajını beslemektedir. Bu akarsuların debi ve rejimleri düzensizdir. İklim özelliklerine paralel olarak azalır ve çoğalırlar. Delice Çayı, Tombalak Deresi, Köy deresi ve Reşit Deresi bunların başlıcalarıdır. İlçede Çukurgöl (Zinav Gölü), Göllüköy, Gödölöş Gölü, Kurt Gölü, Gındıralı Göl, Mehmetbey Gölü, Sülük Gölü gibi küçük ölçüde göller bulunmaktadır. İlçenin yüzölçümü 1.162 km2 olup, 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 20.295’tir.
Reşadiye, III. ve IV. jeolojik zamanda oluşmuş, yer yer oturmasını tamamlamamış bir Fay Hattı üzerinde yer alır. Birinci derece deprem kuşağı üzerindedir.
Reşadiye’nin Karadeniz Bölgesiyle İç Anadolu Bölgesi arasında bir geçiş alanında olmasından ötürü değişkenlik gösteren bir iklimi bulunmaktadır. Orta Karadeniz Bölümü’nde olmasına rağmen yer yer İç Anadolu’nun Karasal İklimi özellikleri de görülmektedir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve sert geçer. En fazla yağış ilkbaharda görülür. En düşük yağış ise yaz aylarındadır. Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarındaki ortalama yağış miktarı 100-150 mm civarındadır.
İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında; buğday, arpa, şeker pancarı gelmektedir. Az miktarda elma, baklagilleri mısır, armut, şeftali yetiştirilir. Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş olmak üzere en çok koyun sığır ve manda yetiştirilip, arıcılık da yapılmaktadır.
İlçe topraklarında bentonit yatakları ile maden suyu kaynakları bulunmaktadır.
Reşadiye’nin İlkçağ tarihi ile ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır. İlk yerleşimin Hititler ile başladığı sanılmaktadır. Yöre, MÖ.XV. ve VIII.yüzyıllar arasında Kaşkaların istilasına uğramıştır. Daha sonra Frigler buraya hakim olmuş, onları Medler ve Persler izlemiştir. Anadolu’da Pers hakimiyetine son veren Büyük İskender yöreyi egemenliği altına almıştır. İskender’in ölümünden sonra Pontuslular yöreye hakim olmuş, MÖ.I.yüzyılda da Roma ve Trabzon Tum İmparatorluğunun egemenliğine girmiştir. Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon Rum İmparatorluğunu ortadan kaldırmasından sonra Tokat ile birlikte yöre de Osmanlı topraklarına dahil olmuştur.
Osmanlı döneminde Eskefser ismi ile tanınan Reşadiye, XX.yüzyılın başında Sivas vilayetinin Tokat sancağına bağlı bir kaza idi. Belediyesi 1907’de kurulmuştur. Sultan V.Mehmet’in (Mehmet Reşat) tahta çıktığı 1909 yılında Ona izafeten buraya Reşadiye ismi verilmiştir. Cumhuriyet döneminde de ilçe konumunu sürdürmüştür.
İlçede günümüze gelebilen tarihi eser bulunmamaktadır. Bununla birlikte Reşadiye ilçesinde bir çok mağara bulunmaktadır. Bunların başlıcaları; Çamlıkaya Köyü’nde Kokurdan Mağarası, Baydarlı’da Güngerit ve Tilkidibi Mağarası, Demircili Köy’de Kızıl Mağara, Cimetekke-Kavaklıdere arasında; Deliklikaya Mağarası, Nebişeyh-Kapaklı Köyü arasında Kayadibi Mağarası, Büşürüm Köyü’nde Abudeliği Mağarası’dır.




Ek Haberler


Büyük Tokat Oteli



Tokat BüyükTokat BüyükTokat BüyükTokat BüyükTokat Büyük
Tokat Büyük Otel - Genel Otel Özellikleri
Tokat Büyük Otel - Her Biri Özel Tasarlanmış 55 Standart Oda, 4 Sigara İçilmeyen Oda, 1 Bağlantılı Oda, 1 Kral Dairesi, 3 Balayı Suiti, 3 Suit Oda ve Toplamda 59 Oda, 123 Yatak Kapasiteli Olup Bahçe ve Havuz Manzarası sahip.





Pazar Genel Bilgi

Karadeniz Bölgesi’nin Orta Karadeniz bölümünün iç kesiminde, Tokat İline bağlı bir ilçe olan Pazar, kuzeyinde ve batısında Turhal, doğusunda Merkez ilçe, güneyinde Artova, güneybatısında da Zile ilçesi ile çevrilidir. İlçe toprakları dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir. İlçe topraklarının kuzeyini Sakarat Dağı (1.956 m.), doğusunu Yaylacık dağı, güneyini Deveci Dağları, batı kesimini de Buzluk Dağı engebelendirir. Bu dağlar arasında düzlük alanlar ve Kazova’nın uzantıları bulunmaktadır. Yeşilırmak vadi tabanının alüvyonlu düzlükler genişleyerek ilçe sınırları içerisinde Kazova ismini almaktadır. İlçe topraklarını Yeşilırmak ve kolları sulamaktadır.
Tokat’a 25 Km. uzaklıktadır. Yüzölçümü 276 km2 olup, 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 20.295’tir.
İlçe, Karadeniz iklimi ile orta Anadolu’nun Kara iklimi arasında geçit bölgesindedir. Yağışlar genellikle aylara dağılmış bulunmaktadır.
Mahperi Hatun Kervansarayı İlçenin ekonomisi tarıma dayalıdır. Yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında buğday, arpa, fiğ, şeker pancarı, domates gelmektedir. Az miktarda da yeşil mercimek, fasulye ve sebze yetiştirilir. Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş hayvan besiciliği yapılmaktadır. İlçede tarım ürünlerini işleyen salça, un ve yem fabrikaları bulunmaktadır.
İlçenin İlk Çağ tarihi ile ilgili kesin ve yeterli bilgi bulunmamaktadır. Kaynaklarda ilk olarak ismi Romalılar döneminde geçmektedir. Romanın ikiye ayrılmasından sonra Doğu Roma (Bizans) sınırları içerisinde kalmıştır.
Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Melik Ahmet Gazi Danişment tarafından ele geçirilen yöre, Danişmentli Beyliğinin topraklarına katılmıştır. Daha sonra Selçuklular yöreye hakim olmuş, Bizanslılar ile Selçuklular arasında sık sık el değiştirmiştir. Selçuklu Pervane Bey 1285 yılında yöreyi Selçuklu topraklarına katmışsa da Moğol istilası sırasında yıkılmış ve yağmalanmıştır. Bundan sonra 1265’te İlhanlılar, 1335’te Eretna Beyliği, 1381’de de Kadı Burhaneddin’in yönetimine giren yörede isyan başlatan beyler, Yıldırım Beyazıt’a baş vurarak 1392’de kendi istekleri ile Osmanlı topraklarına katılmış ve Amasya Beyliğine bağlanmıştır. Karamanoğullarından Uzun Hasan 1473 yılında yöreyi yağmalamış, ardından Otlukbeli Savaşı’ndan sonra Yavuz Sultan Selim 1413’te tarafından kesin olarak Osmanlı topraklarına dahil edilmiştir.
Osmanlı döneminde 1860 yılında bucak merkezi olmuştur. Cumhuriyet döneminde Turhal’a bağlı bir bucak olan Pazar’ın 1957’de belediyesi kurulmuş, 1987’de de Tokat’a bağlı ilçe konumuna getirilmiştir.
İlçede günümüze gelebilen tarihi eser olarak Mahperi Hatun Kervansarayı, Pazar Köprüsü ile Ballıca Mağarası bulunmaktadır.












Ek Haberler


Büyük Tokat Oteli


Tokat BüyükTokat BüyükTokat BüyükTokat BüyükTokat Büyük
Tokat Büyük Otel - Genel Otel Özellikleri
Tokat Büyük Otel - Her Biri Özel Tasarlanmış 55 Standart Oda, 4 Sigara İçilmeyen Oda, 1 Bağlantılı Oda, 1 Kral Dairesi, 3 Balayı Suiti, 3 Suit Oda ve Toplamda 59 Oda, 123 Yatak Kapasiteli Olup Bahçe ve Havuz Manzarası sahip.





Başçiftlik Genel Bilgi

Başçiftlik Genel GörünümOrta Karadeniz Bölgesi’nde, Tokat İline bağlı bir ilçe olan Başçiftlik, kuzey ve doğusunda Reşadiye, güneybatı ve kuzeybatısında Niksar ile çevrilidir. İlçe toprakları Canik Dağlarının üzerindeki havzanın batı kısmında yer alır. Bu havza ilçe topraklarında genişleyerek İskevsür Ovası ismini alır. Ovanın kuzey ve güneyinde Canik Dağlarının uzantısı olan tepeler bulunmaktadır. İlçenin batısında Büyükçal Tepesi, kuzeyinde de Çartıl ve Sivrilce tepeleri bulunmaktadır. İlçenin güneyi Karaçam ormanları ile kaplı tepelerle çevrilidir.
İlçe topraklarını Kelkit Çayı sulamaktadır. Deniz seviyesinden 1.425 m. yükseklikteki ilçenin yüzölçümü 130 km2.dir. 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 13.321’dir.
İlçede Karasal iklim ile Karadeniz ikliminin karışımından meydana gelen bir çeşitlilik arz eder. Kış mevsimi çok kar yağışlı ve soğuk, yazları sıcak ve kurak geçmektedir.
İlçe ekonomisi tarım, hayvancılık ve halıcılığa dayalıdır. Yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında buğday, patates, arpa, nohut ve fiğ gelmektedir.Az miktarda da soğan, sarımsak, lahana, fasulye ve havuç yetiştirilir. Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş hayvan besiciliği yapılmakta olup, sığır, koyun ve keçi yetiştirilmektedir. İlçenin ekonomisi eskiden büyük ölçüde halıcılığa dayalı iken 1990’lı yıllarda, Körfez Savaşı nedeni ile gerileme göstermiştir. Bununla birlikte ilçe halkının %30’u halıcılıkla uğraşmaktadır.
İlçenin İlkçağ ve kuruluş tarihi ile ilgili yeterli ve kesin bilgi bulunmamaktadır. Yörede Arkeoloji kazıları ve yüzey araştırması yapılmamıştır. İlçenin kuruluşu ile ilgili bazı söylentiler bulunmaktadır. Ancak bunlar da belgelere dayanmamaktadır. Bir söylentiye göre ilçe, Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon Rum-Pontus Devleti’ne açtığı seferden sonra kurulmuştur. Bir diğer söylentiye göre de Niksar ilçesinin doğusundaki Ayvazönü Mevkiine yakın bir yerde kurulmuştur. Nitekim o zamanki Başçiftlik mezarlığı da aynı isimle anılmaktadır.
Niksar çevresindeki bataklıklardan ve sivrisineklerden rahatsız olan halk doğuya doğru giderek ormanlık ve akarsuların bulunduğu bugünkü Başçiftlik ilçesinin olduğu yere yerleşmişlerdir. Bunlar geri döndüklerinde “Öyle bir yer bulduk ki, otu sümbül, kuşu bülbül” diye methetmişlerdir. Bunun üzerine köy halkından öncelikle beş hane, ardından da diğerleri buraya gelmiştir. Bu beş haneden ötürü de Beşçiftlik ismi bu yerleşime yakıştırılmış, zamanla bu isim Başçiftlik’e dönüşmüştür.
İlçenin Belediyesi 1968’de kurulmuştur. Niksar’ın merkez bucağına bağlı dokuz köy 1990’da yapılan bir düzenleme ile, merkezi Başçiftlik olmak üzere ilçe konumuna getirilmiştir.



EK HABERLER

Döviz Piyasası

Altın direnç seviyelerini denemeye devam ediyor. Dün en yüksek 1248.52 $/ons seviyesini test eden Altın, en düşük 1227.91 $/ons seviyesini gördü ve geceyi 1244.07 $/ons seviyesinden kapattı. ABD’de mali reform tasarısı ile ilgili beklentiler, dün ABD borsalarının eksi kapatmasına neden olurken risk algılamasının giderek artması Altın’a olan talebi canlı tutuyor. Teknik olarak 1250.00 $/ons seviyesi hala güçlü direnç konumunu sürdürüyor, bu seviye yukarı yönlü kırılırsa 1265.63 $/ons hedef seviye olacaktır. Aşağı yönlü hareketde ise gün içinde 1234.38 $/ons önemli destek seviyesi olacaktır.
Destekler: 1242.19 – 1234.38 – 1226.56
Dirençler: 1250.00 – 1257.81 – 1265.63
Uluslararası piyasalarda bugün ABD doları, önemli para birimleri karşısında değer kaybetti.
ABD dolarının uluslararası döviz borsalarında önemli para birimleri karşısında cuma günkü kapanış ve bugün öğle saatlerindeki değerleri şöyle oldu:
Para birimi Cuma Pazartesi
————— ——— ————–
Japon Yeni 107.01 106.45
İsviçre Frangı 1.1024 1.0970
Kanada Doları 1.0499 1.0443

New York döviz piyasasında cuma günü 1,4470 dolardan kapanan euro’nun fiyatı, bugün öğle saatlerinde 1.4567 dolara çıktı.
Aynı borsada cuma günü 1.8355 dolarda kapanan İngiliz sterlini de bugün öğle saatlerinde 1.8447 dolara yükseldi.
Londra’da cuma günü 869 dolardan kapanan altının ons fiyatı, bugün öğle saatlerinde 873 dolardan satılıyor

Artova Genel Bilgi

 
İç Anadolu Bölgesi’nin kuzeydoğu kesiminde, Tokat İline bağlı bir ilçe olan Artova, kuzeybatısında Zile, kuzeyinde Turhal, doğusunda Tokat Merkez, güney ve güneybatısında Sivas ve Yozgat illeri ile çevrilidir. Tokat’ın güneybatısında yer alan Artova’nın kuzey kesiminde Zile ve Turhal ovalarının devamı olan düzlükler yer almaktadır. Bunların arkasında ise kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan Deveci Dağları bulunmaktadır. Deveci Dağlarının ilçe sınırları içerisinde yüksekliği yer yer 2.000 m.ye ulaşır ve Çekerek Çayı tarafından da derin vadilerle yarılmıştır.
İlçe topraklarını Yeşilırmak’ın kollarından Çekerek Çayı sulamaktadır. Çekerek Çayı’nın getirdiği alüvyonlar Artova Ovasının oluşmasına neden olmuş ve aynı zamanda burası ilçenin en önemli tarım alanı olmuştur. Deniz seviyesinden 1.165 m. yüksekliktedir.İl merkezine 38 km. olan ilçenin yüzölçümü 493 km2, 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 16.246’dır.
İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yetiştirilen tarımsal ürünler; buğday, arpa, fiğ, şeker pancarıdır. Az miktarda da yeşil mercimek, fasulye ve sebze yetiştirilir. İlçede yaygın biçimde hayvancılık yapılmakta olup, sığır, manda ve koyun yetiştirilir. Hayvansal ürünler özel işletmelerde değerlendirilmektedir. Sanayi kuruluşu olarak un fabrikası bulunmaktadır.
Artova’nın kuzeyindeki Yenice Köyü yakınlarında bulunan Kayapınarı Höyüğünde yapılan arkeolojik kazılar, yörenin Eskiçağdan günümüze kadar uzanan bir yerleşime sahne olduğunu göstermiştir. Kalkolitik Çağda (MÖ.5500-3500) başlayan ilk yerleşimi Frig dönemi izlemiştir (MÖ.750-546). Bundan sonra Kapadokya Krallığı yönetimine girmiş, daha sonra Pontus Krallığı buraya hakim olmuştur. Mitridates’in Romalılarla yaptığı savaşlar Artova çevresinde cereyan etmiş ve bu nedenle de yerleşim tümü ile yıkılmıştır.
Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Danişmendlilerin egemenliğine giren yöre, beylikler döneminde Eretna Beyliğinin ve Kadı Burhanettin’in yönetimine girmiştir. 1399’da I.Beyazıt tarafından Osmanlı topraklarına katılmışsa da 1402’de kısa süre Moğolların egemenliğine girmiştir. 1413’te kesin olarak Osmanlı topraklarına dahil olmuştur.
Osmanlı döneminde küçük bir köy olan Artova, Sulusaray’ın 1923 tarihindeki bir depremle yıkılmasından sonra ilçe merkezi önce Çamlıbel’e, sonra da Artova’ya taşınmıştır.1944’de de Tokat’a bağlı ilçe konumuna getirilmiştir.


Forex - USD/CHF yüksek İsviçre ekonomik verilerinin ardından düştü

Zile Genel Bilgi

Karadeniz Bölgesi’nin Orta Karadeniz Bölümünde, Tokat İline bağlı bir ilçe olan Zile, doğusunda Turhal ilçesi, güneyinde Artova ilçesi ve Yozgat iline bağlı Kadışehri ilçesi, batısında Yozgat ilinin Çekerek ilçesi ve Amasya’nın Göynücek ilçesi, kuzeyinde de Amasya ili ile çevrilidir. Tokat’ın batısında yer alan ve ilin en büyük ilçesi olan Zile’nin üç tarafı dağlarla çevrilidir. Kuzey ve batı kesimini Buzluk Dağı, güneyini ise Deveci Dağları (1.892 m.) engebelendirir. Bunun dışında Güvercin Çalı, Hüseyin Gazi Tepesi ve Sivriçal Tepesi ilçedeki diğer engebelerdir.
Zile Çayı Vadi tabanının genişlediği kesimdeki düzlükler Zile Ovası ismi ile tanınmaktadır. Ayrıca Kazova’nın batı uzantıları da ilçenin doğu kesimini kaplamaktadır. İlçe topraklarından kaynaklanan sular Yeşilırmak aracılığı ile Karadeniz’e dökülür. İlçe sınırları içerisinden geçen Çekerek Irmağı ve Hotan Çayı diğer akarsularıdır. İlçe topraklarının tarıma açık bölgeleri Devlet Su İşlerince yapılan Belpınar ve Boztepe Barajlarının topladığı sularla sulanmaktadır. Ayrıca Dereboğazı Deresi üzerinde bir regülatör ile birlikte; Koçaş, Kazıklı, Evrenköy, Belkaya, Boldacı, Yukarı Dağiçi ve Güzelbeyli’de bulunan sulama göletleri ile de sulama yapılmaktadır.
İl merkezine 70 km. uzaklıktaki ilçenin deniz seviyesinden yüksekliği 710 m.dir. Yüzölçümü 1.512 km2 olup, 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 110.139’dur.
Zile İç Anadolu ile Karadeniz arasında geçiş iklimine sahiptir. Yazlar iç Anadolu’nun ki gibi ne fazla sıcak, kışları da yine İç Anadolu ve Doğu Anadolu’daki gibi çok soğuk değildir.
İlçenin bitki örtüsü genellikle step görünümünde olup, dağlık alanlarda kayın ve meşe ormanları, yüksek kesimlerde ise sarıçam ormanları bulunmaktadır.
İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında; şeker pancarı, buğday, arpa, mercimek, nohut, ayçiçeği, üzüm ve elma gelmektedir. Zile’nin yöresel olarak ünlü ürünleri arasında leblebi ve pekmez bulunmaktadır. Hayvancılıkta daha çok koyun, kıl keçisi ve Ankara keçisi yetiştirilir. Ayrıca sığır besiciliği ve arıcılık da yapılmaktadır.
Büyük sanayii kuruluşlarının olmamasına rağmen, İlçede un, yem, tuğla-kiremit, çuval, plastik ayakkabı, pekmez, mermer fabrikaları bulunmaktadır. Ayrıca akü, demir alüminyum döküm, kolonya, mozaik taşı, lastik, mobilya, konfeksiyon, gazoz, lastik kaplama, briket, hızar ve kereste atölyeleri ile imalathaneleri bulunmaktadır.
İlçede yapılan düz dokumalar ve Zile kilim ve halılarının ekonomisinde katkısı olduğu kadar, Türk halı sanatında da önemli bir yeri vardır.
Zile’nin Boztepe bucağına bağlı Maşat Köyü yakınlarındaki Maşathöyük (Tabigga) ile Zile Höyüğünde (Anzilia) yapılan kazılarda ele geçen buluntular ilçenin eski bir yerleşim alanı olduğunu göstermektedir. Maşathöyük ve Zile Höyüğü Hititler döneminde önemli bir yerleşim merkezi idi. Strabon’a göre Zile, Asur Krallığının başkenti olan Ninova’nın melikesi Semiramis tarafından kurulmuştur.
Zile sözcüğünün kaynağı kesin değildir. Strabon’un buradan Zelitis-Zela olarak söz etmesi bu yerleşimin çok eski olduğuna işaret etmektedir. Zile’nin 29 km. güneydoğusundaki Maşathöyük’te araştırma yapan Ord. Prof.Şevket Aziz Kansu ve onun ortaya çıkardığı buluntulara dayanılarak Şemsettin Günaltay, Hititlerin burada yaşadığını ortaya koymuştur. Ayrıca Zile’deki Maşathöyük kazılarında ele geçen tabletler de Yeşilırmak Havzası boyunca sıralanmış Hitit yerleşim merkezlerinden Anzilia’dan söz etmektedir. Büyük olasılıkla Anzilia sözcüğü zamanla Zile’ye dönüşmüştür.
MÖ.1916’da yöre Asurluların yönetimine geçmiştir. MÖ.XV.yüzyıldan sonra Kaşkalar burasını yakıp yıkmış, MÖ.VIII.yüzyılda Frigler yöreye hakim olmuş, MÖ.VII.yüzyılda da Kimmerler tarafından yağmalanmıştır. MÖ.VI.yüzyılda Anadolu’nun büyük bir bölümü ile birlikte Persler buraya da hakim olmuşlardır. Persler Yeşilırmak havzasına önem vermiş ve tarihi Kral Yolu’nu buradan geçirmişlerdir. I.Darius zamanında Anadolunun en büyük eyaleti olan Kapadokia ikiye bölünmüş ve Zile kuzeydeki Pontus Kapadokiası içerisinde kalmıştır. Persler burada kendi tanrıları olan Anahita (Anahitis, Anos, Anadates) adına bir mabet yaptırmışlar ve bu mabedin çevresinde Sonbaharda yapılan Sakaia şenliklerini düzenlemişlerdir.
MÖ.IV.yüzyılda Büyük İskender Anadolu’daki Pers imparatorluğunu sona erdirirken Zile yöresini de kendi topraklarına katmıştır. İskender’in ölümünden sonra topraklarını paylaşan generallerinden Ornets Kapadokia ile birlikte Zile’yi de egemenliği altına almıştır. MÖ.III.yüzyılda Pontus Krallığının egemenliğine girmiştir. Kapadokialılar Romalılardan Pontuslulara karşı koyabilmek için yardım istemiş ve Romalı general Sulla komutasındaki ordu Mithridates’i mağlup ederek Kapadokia’yı ele geçirmiştir. Sulla’nın Roma’ya dönmesi ve MÖ.78’de ölümü üzerine Mithridat yeniden Roma’ya karşı savaş açmıştır. MÖ.67’de Romalı Triarius ile Mithridates Zile’ye 5 km. uzaklıktaki Skotis’te (bugünkü Altıağaç Mevkii) savaşmışlar ve savaşın galibi belli olmamıştır. Mithridates yöreye hakim olmasına rağmen kısa bir süre sonra Romalı Pompeius, Mithridates’i yenerek yöreye hakim olmuştur. MÖ.66’da Romalılar buraya hakim olmuş, bu arada II.Pharnakes yörede Pontus yönetimini yeniden kurmak istemişse de MÖ.47’de eski ismi ile Zela olan bugünkü Zile’de yapılan savaşta İulius Caesar’a yenilmiştir. Zile Kalesi içerisindeki bir taşa Iulius Caesar tarafından “Veni, Vidi, Vici - Geldim, Gördüm, Yendim” sözleri yazılmıştır. Aynı zamanda bu şehre Caesar’ın karısının ismi verildiği de kaynaklarda geçmektedir.
Roma’nın ikiye ayrılmasından sonra Bizanslılar buraya hakim olmuş ve XI.yüzyıl başlarında Bizans’ın Armeniakon Theması’nın sınırları içerisinde kalmıştır. Bizans döneminde yöre Sasanilerle Bizanslılar arasında sürekli el değiştirmiştir. Bu yüzyıldan sonra Asya’dan Türkmen toplulukları buraya yerleşmeye başlamıştır.
Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Zile, Melik Ahmet Danişmend Gazi tarafından Bizanslılardan alınmıştır. 1174 yılında Anadolu Selçukluları’ndan İzzettin II. Kılıçaslan Sivas ve çevresini ele geçirmiş ve Danişmendli egemenliğine son vermiştir. Böylece Selçukluların yönetimine giren yöre kültürel yönden gelişmiştir.Bundan sonra İlhanlıların denetimi altına giren yöre Moğollar tarafından yağmalanmış, bunu Eretna Beyliği, Kadı Burhaneddin Devleti ve Akkoyunluların yönetimi izledikten sonra 1397’ de Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Osmanlı döneminde Celali İsyanlarından büyük ölçüde etkilenen Zile’den Evliya Çelebi Seyehatnamesi’nde “Bu havası hoş şehrin dört tarafında bahçe ve bostanlar içinde sular akar. Bu bahçelerde bülbüllerin ötüşü, insan ruhuna sefa verir. Meyveleri lezzetli olup, her tarafa hediye olarak gönderilir. Her bağında, birer köşk, havuz, fıskiyeler ve çeşitli meyveler bulunur. Halkı zevk ehlidir. Gariplere dostturlar, kin tutmaz, hile bilmez, deryadil, haluk, selim ve halim insanlardır. Herkese iyi zanda bulunurlar. İyi geçinirler. Hayırlı yapılar yaptırmaya hevesleri çoktur. Cami, saray, köşk ve imaretleri o kadar metin ve güzel olur ki, buralara girenler hayran olurlar. Şehir genişlik ve ucuzluk bir yer olup dünya yüzünde eşi yok gibidir. Yılın her zamanında halkının nimetleri boldur. Hacı Bektaş Veli’nin hayırlı ve bereketli dualarıyla bu eski tarihî şehir, Âlimler Konağı - Fazıllar Yurdu ve Şairler Yatağıdır”. Diye söz etmektedir.
XIX.yüzyıl sonlarında Sivas vilayetinin Tokat sancağına bağlı bir kaza olarak yönetilmiştir. Kurtuluş Savaşı sırasında burada çıkan Zile Ayaklanması’ndan yöre halkı etkilenmiş ve Sivas ile Erzurum’dan gelen birlikler bu ayaklanmayı 12 Haziran 1920’de bastırmıştır. Kurtuluş Savaşı’nın başından sonuna kadar Zile Halkı Kuvay-ı Milliyeci’lerin yanında yer almıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra da ilçe konumunu sürdürmüştür.
İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Zile Kalesi, Zile Saat Kulesi, Ulu Cami, Kubbe Camisi, Beyazıt Bestami Camisi, Boyacı Hasan Ağa Camisi, Hoca İshak Camisi, Elbaşı Camisi, Şeyh Fakih Türbesi, İmam Meliküddin Türbesi, Beyazıt Bestami Türbesi, Çifte Hamam ve Sivil Mimari Örneklerinden evler bulunmaktadır.








EK HABERLER

Forex

Forex - USD/CHF yüksek İsviçre ekonomik verilerinin ardından düştü

Forex Pros - Amerikan doları, Perşembe günü İsviçre frankı karşısında İsviçre ekonomik verilerinin yüksek gelmesinin ardından değer kaybetti.

USD/CHF günün en yüksek seviyesi olan 1.0466 seviyesinden %0.26 oranında düşerek 1.0399 seviyesini vurdu.

Çift Geçen Pazartesi gününün en düşüğü olan 1.0350 seviyesinden destek bulurken Pazartesi gününün en yüksek direnç seviyesi 1.0533 olarak belirlendi.

Günün erken saatlerinde, İsviçre Federal İstatistik Ofisi, ülkenin ticaret açığı Haziran ayında 1.77 milyon İsviçre frankı seviyesinden 2.88 milyon İsviçre frankı seviyesine yükseldiğini belirtti.

Ekonomistler Temmuz ayı ticaret açığının 1.86 milyon İsviçre frankı olmasını bekliyorlardı.

Rapor, yıllık ihracat oranı Haziran ayında %14.70 oranında arttıktan sonra Temmuz ayında %2.20 oranında yükseldi. Yıllık ithalat oranı Haziran ayında %0.30 oranında arttıktan sonra Temmuz ayında %13.20 oranında yükseldi.

İsviçre frankı, euro karşısında yükselişte. EUR/CHF %0.49 oranında kayarak 1.3332 seviyesini vurdu.

Perşembe günü, Ekonomik Araştırma Merkezi ZEW İsviçre ekonomik beklenti endeksinin Haziran ayında 2.2'ye düşmesinin ardından Temmuz ayında 9.1' yükseldiğini belirtti.

Almus Genel Bilgi

Orta Karadeniz Bölgesi’nde, Tokat İline bağlı bir ilçe olan Almus, doğusunda Reşadiye, kuzeyinde Niksar, batısında Tokat merkez ilçe, güneyinde de Sivas ili ile çevrilidir. İlçe, Almus Deresinin Yeşilırmak ile birleştiği yerde, Almus Baraj Gölü’nün kenarında kurulmuştur. İlçe toprakları dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir. Almus’taki yükseltiler güney ve batıda yer yer 2.000 m.nin üzerine çıkar.
İlçe topraklarını doğudan batıya doğru akan ve Yeşilırmak’ın önemli kollarından biri olan Tozanlı Çayı ile Almus Deresi sulamaktadır. Tozanlı çayı aynı zamanda ilçenin kuzeyinde doğal sınırı oluşturur. Çay üzerindeki Almus Baraj Gölü de ilçe sınırları içerisindedir. Deniz seviyesinden 832 m. yükseklikteki ilçe Tokat’a 36 km. uzaklıktadır. Yüzölçümü 750 km2 olan ilçenin toplam nüfusu 7.005’tir.
İlçede karasal İklim hüküm sürmekte olup, yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlı geçer. Ortalama olarak yağış 5442 mm.dir .
İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. İlçe topraklarının verimsizliğinden ötürü tarım sınırlı miktarda yapılmaktadır. Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler, arpa ve buğdaydır. Az miktarda da şeker pancarı yetiştirilir. Akarsu boylarında aile içine yönelik sebzecilik yapılmaktadır. Baraj Gölünde de tatlı su balıkçılığı yapılır.İlçedeki en önemli ekonomik etkinlik, Almus Hidroelektrik Tesisleridir.
İlçenin İlkçağ tarihi ile ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır. Bazı kaynaklardan MÖ.550’lerde Persler tarafından kurulduğu öğrenilmektedir. Daha sonra MÖ.301’de kurulan Kapadokya Krallığı’nın hakimiyeti altına girmiştir. Kısa bir süre sonra da Pontus Krallığının yönetimine girmiş, MÖ.66’da da yöreye Romalılar hakim olmuştur. Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölünmesinden sonra Doğu Roma (Bizans) sınırları içerisinde kalmıştır.
Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Danişmendlilerin egemenliğine giren yöre, beylikler döneminde Eretna Beyliğinin ve Kadı Burhanettin’in yönetimine girmiştir. 1399’da I.Beyazıt tarafından Osmanlı topraklarına katılmışsa da 1402’de kısa süre Moğolların egemenliğine girmiştir. 1413’te kesin olarak Osmanlı topraklarına dahil olmuştur.
Eski adı Almus-ı Kebir olan Almus, 1890’da Tokat Merkez kazasının bir nahiyesi idi.Cumhuriyet döneminde de Merkez ilçeye bağlı bucak konumunu korumuş, 1954’te de Tokat’a bağlı ilçe yapılmıştır.


Forex Haberleri

Forex - USD/CHF yüksek İsviçre ekonomik verilerinin ardından düştü

 

Forex Haberleri İçin Başlığa Tıklayınız

Tokat Gezgin Gözüyle


Ballıca Mağarası:

Pazar ilçesinde bulunan Ballıca Mağarası 680 Metre uzunluğu ve 94 metre yüksekliği ile Dünyanın en gösterişli mağaraları içerisinde yer almaktadır.
Masat Höyük:
Tokat'ın Zile İlçesi Yalınyazı Kasabasında yer alan Masat Höyük'de M.Ö.3000'de Eski Tunç Çağı, M.Ö. 2000'de Hitit çağı, M.Ö. 1000'de Frig Çağını yaşayan 3 dönem mevcuttur.

Masat Höyükte Kayseri'de Hitit imparatorluğuna bağlı bir uç beyinin sarayı bulunmuştur. Pişmiş toprak, metal ve cam eserlerin yanında Hitit Hiyeroglif (Resim Yazısı) yazısı ile yazılmış tablet en önemli eserdir.
Sulusaray (Sebastapolis):
Sulusaray Tokat'ın 68. Km. güneybatısında bulunmaktadır. Höyüğün M.Ö. 3000 yılında Eski Tunç, M.Ö. 2000 yılında Hitit, M.Ö. 1000 yılında Frigler zamanında iskan edilmiş olduğu, kazılarda ortaya çıkan pişmiş toprak eserlerle tespit edilmiş olup, çıkan bu eserler Tokat Müzesinde sergilenmektedir. Ayrıca Antik kentte yapılan çalışmalarda antik kentin sur duvarları, bir kilise kalıntısı, bir hamam ayrıca tabanı mozaiklerle kaplı olan sağlık merkezinin varlığı tespit edilmiştir. Bu mozaikler Sulusaray'da kapalı bir salonda teşhir edilmektedir. Diğer arkeolojik alanlar ve antik yerleşim yerleri arasında, Horoztepe, Niksar, Tufantepe, Komana Pontika sayılabilir.



Forex Haberleri

Forex - USD/CHF yüksek İsviçre ekonomik verilerinin ardından düştü

 

Forex Pros - Amerikan doları, Perşembe günü İsviçre frankı karşısında İsviçre ekonomik verilerinin yüksek gelmesinin ardından değer kaybetti.

USD/CHF günün en yüksek seviyesi olan 1.0466 seviyesinden %0.26 oranında düşerek 1.0399 seviyesini vurdu.

Çift Geçen Pazartesi gününün en düşüğü olan 1.0350 seviyesinden destek bulurken Pazartesi gününün en yüksek direnç seviyesi 1.0533 olarak belirlendi.

Günün erken saatlerinde, İsviçre Federal İstatistik Ofisi, ülkenin ticaret açığı Haziran ayında 1.77 milyon İsviçre frankı seviyesinden 2.88 milyon İsviçre frankı seviyesine yükseldiğini belirtti.

Ekonomistler Temmuz ayı ticaret açığının 1.86 milyon İsviçre frankı olmasını bekliyorlardı.

Rapor, yıllık ihracat oranı Haziran ayında %14.70 oranında arttıktan sonra Temmuz ayında %2.20 oranında yükseldi. Yıllık ithalat oranı Haziran ayında %0.30 oranında arttıktan sonra Temmuz ayında %13.20 oranında yükseldi.

İsviçre frankı, euro karşısında yükselişte. EUR/CHF %0.49 oranında kayarak 1.3332 seviyesini vurdu.

Perşembe günü, Ekonomik Araştırma Merkezi ZEW İsviçre ekonomik beklenti endeksinin Haziran ayında 2.2'ye düşmesinin ardından Temmuz ayında 9.1' yükseldiğini belirtti. 

Tokat Genel Bilgi


Topraklarının küçük bir bölümü İç Anadolu Bölgesi, daha büyük bölümü de Karadeniz Bölgesi’ne yer alan Tokat, kuzeyinde Samsun, kuzeydoğusunda Ordu, güney ve güneydoğusunda Sivas, güneybatısında Yozgat, batısında Amasya ile çevrilidir. Yeşilırmak vadisi üzerinde yer alan il topraklarını Kuzey Anadolu Dağlarının uzantıları engebelendirir. İl topraklarının kuzeyini Canik dağları (Killiktepe 1.546 m.), doğu kesimini Köse Dağları ve Asmalıdağ, güneyini doruğu il sınırları dışında kalan deveci Dağları ile Çamlıbel Dağı, batısını Buzluk ve Sakarat dağları, iç kesimini de Yaylacık Dağı (Büyük Yaykıl Tepesi’nde 1.622 m.) ile Mamo Dağı (İmamgazi Tepesi’nde 1.792 m.) engebelendirmektedir. İlin en yüksek noktası güneydoğusunda Asmalıdağ’ın 2.416 m.ye ulaşan doruğudur. Dağların yüksek kesimleri kayın ve sarıçam ormanları ile kaplıdır.

Çoruh-Kelkit Vadi oluğunun batı bölümünü oluşturan Kelkit Irmağı Vadisi tabanının genişlediği kesimlerde yer alan ve birer çöküntü alanı olan Niksar ve Erbaa ovaları, Taşova’nın güneydoğu bölümü, Yeşilırmak Vadisinde Tokat ile Turhal arasında uzanan Kazova ile güney kesimindeki Artova Ovası ilin belli başlı düzlükleridir. Zile, Omala ovaları ile Topçam, Batmantaş, Muhat, Dumanlı, Seleman, Bozçalı, Kızılcaören Çamiçi yaylaları da ilin diğer düzlükleridir.

İl topraklarını Kelkit Irmağı ile Yeşilırmak sulamaktadır. İl sınırlarından kaynaklanan tüm akarsular Karadeniz’e ulaşır. Bu suların büyük bir bölümünü toplayan kelkit Irmağı ile Yeşilırmak Erbaa Ovasının kuzeybatı kesiminde birleşirler. Yeşilırmak’a katılan başlıca kollar Çekerek ve Karakuş Çaylarıdır. Yeşilırmak’ın başlangıç kolu olan Tozanlı Çayı batı ve kuzeyde doğal sınırı oluşturur. Sakarat Dağı’nın doğu uzantıları ve Köse Dağları, kelkit Irmağı ile Yeşilırmak’ın il sınırları içerisinde kalan bölümlerinin su toplama alanlarını birbirinden ayırır. İlin kuzey kesiminden kaynaklanan Yıldız Çayı Kızılırmak’ın kollarındandır.

İl sınırları içerisindeki başlıca göller Göllüköy Gölü ve Zinav Gölü (Çukurgöl), Almus, Ataköy, Belpınar ve Boztepe Baraj gölleridir. Hasan Uğurlu Baraj Gölünün bir bölümü de Tokat ili sınırları içerisindedir. Deniz seviyesinden 623 m. yükseklikteki İlin yüzölçümü 9.958 olup, 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 828.027’dir.

Tokat ili Karadeniz kıyısı ile İç Anadolu arasında geçit alanı durumunda olup, bölgede değişik yörelerde değişik iklim hüküm sürmektedir. Kelkit Vadisinde kışlar ılık ve yazlar sıcak geçerken, Reşadiye’nin güneyinde Akdeniz Bölgesi iklimini andıran bir iklim görülmektedir. Tozanlı vadisinde kışlar ılık, yazlar serin geçerken, Çekerek bölümünde, yayla karakteri sert kışlar, serin yazlar görülür.

Tokat’ın doğal bitki örtüsü genelde step görünümündedir. Ormanlarla kaplı dağların yüksek kesimlerinde yaylalar yer almakta olup, dağların hemen hemen hepsi ormanlarla kaplıdır.

Tokat, Kuzey Anadolu Kırık Fay hattı üzerinde yer almasından ötürü Birinci derecede deprem bölgesinin sınırları içerisindedir. Bundan dolayı 1942 yılında meydana gelen Niksar-Erbaa depremi Tokat yöresinde büyük can kaybı ve yıkıma neden olmuştur.

İlin ekonomisi tarım, hayvancılık, endüstri ve ticarete dayalıdır. Yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında buğday, arpa, mısır, baklagiller, tütün, şekerpancarı, ayçiçeği, patates, soğan, üzüm, mısır, karpuz, tütün ve diğer sebzeler gelmektedir. Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş hayvan yetiştirilmekte olup, ovalık alanlarda sığır ve manda, yaylaların bulunduğu dağlık kesimlerde de koyun ve kıl keçisi, Zile yöresinde de Ankara keçisi yetiştirilir. Ayrıca süt hayvancılığını geliştirmek amacı ile her türlü ıslah çalışmaları yapılmaktadır. Montofon ırkının yanında Holstein ırkı ile Kelkit vadisinde önemli miktarda Newjersy melezi yetiştirilmektedir. Koyunculukta Karagül koyunlarının yetiştirilmesi için üreticiler teşvik edilmektedir. Tavukçuluk ve arıcılığın yanı sıra göllerde az miktarda balıkçılık yapılmaktadır.

Orman bakımından oldukça zengin olan ilde ormancılık da çok önem taşımaktadır. 1973-1980 arasında kalkınmada öncelikli iller kapsamına alınan Tokat ilinde sanayii pek fazla gelişmemiştir. İlde sanayii kuruluşu olarak; Tekel İşletmeleri Genel Müdürlüğünün Tokat Sigara fabrikası ile un, süt ürünleri, yem, şarap, konserve, tuğla ve kiremit, orman ürünleri, tarım alet ve makineleri üreten fabrikalar bulunmaktadır. Küçük sanayii kuruluşu olarak da metal eşya üreten, dokumacılıkla uğraşan, orman ürünlerini işleyen, çeşitli araçların onarım ve bakımını yapan atölyeler bulunmaktadır.

İl topraklarında çimento hammaddesi, Reşadiye’de betonit, Turhal yöresinde de antimon, kireçtaşı ve traverten içeren cevher yatakları vardır.

Tokat ve çevresinde, özellikle Maşathöyük ve Horoztepe’de yapılan arkeolojik kazılarda ele geçen buluntular yörenin Kalkolitik Çağdan (MÖ.5500-3500) beri yerleşim alanı olduğunu göstermiştir. MÖ. XVII.yüzyılda Hititlerin egemenliği altında kalan yöre, MÖ.XV. ve VIII.yüzyıllar arasında Kaşkalar tarafından istilaya uğramış ve yakılıp yıkılmıştır. Ege göç kavimleriyle Batı Anadolu’yu istila eden Frigler Tokat yöresindeki Çekerek, Tozanlı, Kelkit Çayı boylarında kurulu Hitit kentlerini işgal etmişlerdir. Maşathöyük’te Frig dönemine ait yapılar ve çeşitli buluntular ele geçmiştir. Karadeniz’den gelen Kimmerlerin Frig egemenliğine son vermesi ile Yöreye MÖ.VI.yüzyılda Medler, daha sonra da Perslerin hakim olmuşlardır. Pers yönetimi sırasında Büyük Kapadokya Satraplığı’nın sınırları içerisinde kalmıştır. Bu dönemde yöredeki başlıca yerleşme, dinsel ve ticari açıdan büyük önem taşıyan Komana idi.

Bugünkü Tokat ili’nin yakınlarında yer alan Gömenek Kalesi’nin bulunduğu yerde kurulmuş olan Komana kenti, Kapadokya’daki Komana ile karıştırılmamak için Komana Pontika adı ile anılmıştır. Daha sonra Kapadokya’nın kuzeyindeki Pontus Kapadokiası’na bağlanan yöre MÖ.IV.yüzyıl sonlarında Makedonyalıların egemenliği altına girmiştir.Büyük İskender’in ölümünden sonra, komutanları arasındaki anlaşmazlıktan doğan karışıklık sırasında Pers kökenli I.Mithradetes, MÖ.IV.yüzyıl başlarında yöreyi de içerisine alan topraklarda Pontus Krallığını kurmuştur. Giderek güçlenen Pontus Kralları Niksar, Turhal ve Zile’de Gazafilaklia denen güçlü kaleler, Komana ve Erbaa’da da tapınak, saray ve villalar yapmışlardır.

Karadeniz kıyılarında güçlenen, zamanla Anadolu’nun büyük bir bölümünü egemenlik içine alan Pontus Krallığı, Anadolu’yu istila eden Roma ordularına karşı uzun yıllar süren savaşmışlar, bu savaşlar sonucunda da MÖ.I.yüzyılda yöre kesin olarak Romalıların eline geçmiştir. Pontus’un güçlü direnişini kırmak için Roma, en güçlü generallerini Küçük Asya’ya göndermiş, Amiral Triarius, Sulla, V.Flaccus, Lucullus ve Pompeius büyük mücadeleler vermişlerdir. MÖ. 47’de J. Sezar Zile’ye gelmiş ve Roma’ya başkaldıran Pontus asıllı Basforos kralı II.Pharnake’nin orduları ile Altıağaç mevkiinde karşılaşmış ve büyük zafer kazanmıştır. Sezar “Veni, Vidi, Vici” (Geldim, gördüm, yendim) diyerek Roma’ya bildirmiştir. 400 yıl süren Roma egemenliği sırasında Tokat ve yöresinde ticaret, bayındırlık ve ulaşım gelişmiş, kentler imar edilmiş, Komana, Niksar, Zile ve Sulusaray’ın önemi artmıştır.

Roma İmparatorluğu’nun 395’te ikiye ayrılmasından sonra Doğu Roma (Bizans) sınırları içerisinde kalan yöre, bu dönemde VIII.yüzyıldan sonra Arap akınlarına uğramış, Bizanslılar ile Araplar arasında birkaç kez el değiştirmiştir.

Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Kutalmışoğlu Süleyman Şah ve Gümüştekin Ahmet Gazi’nin orduları Anadolu’nun büyük bölümünü ele geçirerek bağımsız beylikler kurmuşlardır. Büyük Selçuklu İmparatoru Sultan Melik Şah’ın komutanlarından Gümüştekin Ahmet Gazi, Önce Sivas’ı ve 1095 yılında da Niksar’ı başkent yapmış, daha sonra Tokat, Zile, Turhal, Zonusa’yı birliğine katmıştır. Anadolu Selçuklu devletinden ayrı, bağımsız bir devlet kuran Danismendoğuları daha sonra Kayseri ve Malatya’yı da alarak güçlenmişler, güneye inerek Antakya Bohemont Prensliğine, Akdeniz’de de Klikya krallığına son vermişlerdir.

1240’ta çıkan Baba İshak Ayaklanmasından etkilenen yöre Kösedağ Savaşı’nın (1243) ardından Moğolların egemenliği altına girmiştir. İlhanlı yönetimi sırasında Anadolu Selçuklularının hanedan çekişmelerine sahne olmuş ve Moğollar tarafından yağmalanmıştır.Daha sonra doğrudan İlhanlı yönetimine giren yöre 1340’ta Eretna Beyliği’ne, 1388’de Kadı Burhaneddin devleti’nin yönetimine girmiştir. Ardından Akkoyunluların eline geçen yöre, 1399’da Osmanlı topraklarına katılmıştır. XV.yüzyıl başlarında bir süre Timur’un yönetimi altında kalmış, 1413’te yeniden Osmanlı topraklarına katılmıştır.

XVI. ve XVII.yüzyıllarda çıkan Celali Ayaklanmalarından büyük zarar görmüştür. Eski ismi Dar Ün-Nasr olan yöre, XIX.yüzyıl sonlarında Sivas Vilayetine bağlı Tokat sancağının yönetimi içerisinde idi.

1872’de Belediyesi kurulan Tokat, 1863’te nahiye, 1878’de Mutasarrıflık. 1920’de müstakil Liva olmuştur. 1920’de Zile Ayaklanmasından etkilenmiş, aynı yılın sonlarında silahlı Pontus çetelerinin giriştiği eylemler, 1921’de Nurettin Paşa komutasındaki bir ordu tarafından ve yöre halkının bir bölümünü oluşturan Rumların Anadolu’daki başka bölgelere yerleştirilmesi ile bastırılmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra, 1923 yılında İl konumuna getirilmiştir.

Tokat’a günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Komana antik kenti kalıntıları, Tokat Kalesi, Sulusaray, Maşathöyük, Gök Medrese, Yağıbasan Medresesi (XII.yüzyıl), Hatuniye Medresesi (1485), Garipler Camisi, Sümbül Baba Zaviyesi (1292), Hamza Bey Camisi (1412), Meydan Camisi (1485), Behzat Camisi (XVI.yüzyıl), Tokat Ulu Camisi (1679), Ali Paşa Camisi (XVI.yüzyıl), Takyeciler Cami, Sefer Beşe Mescidi (1251), Alacamescit (1310, ikinci yapımı 1505), Ebu’-Kasım Türbesi (1234), Halef Sultan Türbesi (1292), Vezir Ahmet Paşa Türbesi (1288), Nureddin İnb Sen Timur Türbesi (1314), Abdülmuttalip Türbesi (1317), Niksar Çöreğibüyük Tekkesi (XIV.yüzyıl), Mevlevihane, Pervane Hamamı (XIII.yüzyıl), Mustafa Hamamı, Yörgüç Paşa Hamamı (1613), Taşhan, Suluhan, Paşahan, Yazmacılar Hanı, Bedesten, Behzat Çarşısı, Sulu Sokak Çarşısı, Tokat Köprüsü (1250) Saat Kulesi (1902) ile Türk sivil mimari örneklerinden başta Latifoğlu Konağı, Madımağın Çelal’in evi olmak üzere Tokat evleri ve konakları bulunmaktadır.

Ayrıca, Ballıca Mağarası, Sulusaray ve Reşadiye Kaplıcaları ilin doğal oluşumları olup, kaplıcalar turizm açısından önem taşımaktadır. Gıj Gıj Tepesi, Gümenek, Topçam Tekmezar, Batmantaş Yaylası, Alan yaylası, Gözova Regülatörü, Gökçeyol Göleti, Almus Orman evleri, Almus Belediye Parkı, Çatak Yaylası, Niksar Çamiçi Yaylası, Ayvaz Parkı, Erbaa Düden Gölü, Reşadiye Zinav Gölü, Kurt Gölü, Selemen Yaylası, Zile-Şeyh Ahmet, Esvap Çayı, Başçiftlik Düden Yaylası, Artova Alçakgedik ilin başlıca mesire yerleridir.


EK HABERLER

Most Romantic Holiday Destinations: Paris, France

 

When asked where the most romantic holiday destination in the world is, one place immediately springs to mind - Paris. No, it may not have the warm sunshine of the Caribbean or the white beaches of, well, the Caribbean but it has something much more - a certain, how do you say it...je ne c'est quoi.

There's something really romantic about the whole atmosphere of the place - the architecture, the French languare, the food - and of course all that lovely French wine doesn't go amiss either. All in all Paris is definitely one of the most romantic holiday destinations in the world - in my opinion it tops the list.

But you don't have to be in a relationship to enjoy Paris - no, anyone on their own or with friends should find Paris a great city anyway - it is the capital of France after all. There are more activities than you can shake a baguette at - all the usual ones associated with capital cities such as eating, drinking - incidentally Paris is renowned for its exquisite gastronomy - clubbing, sight seeing, relaxing, walking, shopping....you name it you can do it in Paris. Perhaps the water sports on the River Seine have not taken off in the same way as they have on the Australian Gold Coast, but on the whole you can be confident Paris offers what you are looking for.


A romantic Paris sunset

So, Paris is one of the best destinations for couples, but where are good places to go here? Well, the Eiffel Tower is an obvious choice, but for something a bit more special, try the Notre Dame Cathedral, for spectacular views of the city. As you are not as high as at the top of the Eiffel Tower, you will actually be able to see the city in detail, and appreciate its beauty while snuggling in your partners arms.

Paris is also full of beautiful gardens - the Luxembourg Gardens in particular are a great place for couples to go on a nice warm summers day. You can really unwind here and enjoy your partners company - the surroundings really are lovely. You could easily spend the whole day lazing around - just don't have anything else planned as you don't want to be rushing to leave.

I could go on for hours talking about the qualities which make Paris such a great city for couples but in many ways it is better to explore it for yourselves and find your own favourite spots. I'm sure you will agree once you visit, that Paris is one of the most romantic holiday destinations in the world - the only problem is that you may not want to leave when its time to go.

Blogger tarafından desteklenmektedir.