keneden korkmayan kizlar tokat reŞadiye

Erbaa'da sünnet şöleni

Erbaa Belediyesi tarafından yapılan sünnet şöleninde 85 çocuk erkekliğe ilk adımı attı.
Uluslararası Geleneksel ve Kültürel 17. Erbaa Etkinlikleri kapsamında Erbaa Belediyesi tarafından düzenlenen sünnet şöleni, Ali Özgül Huzurevi bahçesinde yapıldı.
Geleneksel hale gelen sünnet şöleninde çocuklar ayrı bir sevinç yaşadı. Erbaa Belediye Başkanı Ahmet Yenihan, bu hayırlı işte kendilerine destek verenlere teşekkür etti. Yaşadıkları mutluluk ve heyecanı dile getiren Başkan Yenihan, "Beni en çok duygulandıran bir engelli çocuğumuzun burada sünnet olması ve bizimle beraber olmasıdır. Ne kadar
güzel ve hayırlı bir iş yapmış olduğumuzu bir kez daha anlıyorum. Biz burada ekonomik durumu iyi olan aileler nasıl sünnet töreni yapıyorsa, bu çocuklarımıza da aynı töreni yapmaya, onları mutlu etmeye çalışıyoruz. Çocuklarımızı sünnet elbiseleri ile donattık, onlara bir sünnet konvoyu yaptık, yeni sünnet aracını süsleyerek onları gezdirdik ve çeşitli hediyeler aldık. Bize bu hayırlı işte destek olan tüm Erbaalı hemşerilerime ve esnaf kardeşlerimize teşekkür ediyorum" dedi.

Vali Yılmaz cem evi açılışına katıldı

Tokat Valisi Şerif Yılmaz, Zile ilçesine bağlı Karacaören köyünde cemevi açılış törenine katıldı.
Karacaören köyü cem evi açılışı için düzenlenen programda Vali Şerif Yılmaz'ın yanı sıra, CHP Tokat Milletvekili Orhan Ziya Diren, Zile Kaymakamı Mehmet Eriş, Zile Belediye Başkanı Lütfi Vidinel, Zile İlçe Jandarma Komutanı Bülent Ak, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş hazır bulundu. Okunan duanın ardından Karacaören Cem Evi'nin açılış kurdelesi Vali Yılmaz tarafından kesildi. Karacaören Derneği Başkanı Ali Uğur, cem evi hakkında Vali Yılmaz'a bilgi verdi. Köy meydanında düzenlenen
programda yapılan protokol konuşmalarında Karacaören Köyü Muhtarı Salih Uğur, Vali Yılmaz'ın açılışa katılımından duyduğu mutluluğu ifade ederek, tüm katılımcılara teşekkür etti.
Zile Belediye Başkanı Lütfi Videnel, aydınlık yarınlara birlik ve beraberlik içerisinde koşar adımlarla yürüyeceklerini vurguladı.
Vali Şerif Yılmaz vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmasında, milli birlik ve beraberliğe vurgu yaparak, "Bu yaz bütün köylerimizde şenlikler ver. Vatandaşlarımız bu şenliklerde bir araya geliyor, kaynaşıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasası'nda ifade edildiği gibi demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletiyiz. Bu, kurumlarımızın tümünü ilgilendiren anayasamızın bağlayıcı ve düzenleyici hükümlerinden bir tanesidir. Biz devlet yöneticileri olarak buna sımsıkı bağlıyız. Türkiye Cumhuriyeti sınırları
içerisinde, misak-ı milli sınırları içerisinde kim olursa olsun; doğudan-batıdan, kuzeyden-güneyden, hangi mezhepten, hangi dinden, herhangi bir inancı da olmasa; Lazı, Çerkezi, Kürdü, Yörüğü, kısacası herkesin birlik beraberlik ve kardeşlik içerisinde barış içerisinde yaşaması en büyük arzu ve temennimizdir. Bütün uğraşlarımızda bunun içindir" dedi.

Prof. Dr. Mehmet Rüştü Karaman, Tokat GOP Üniversitesi Rektörlüğü için adaylığını açıkladı.

Prof. Dr. Mehmet Rüştü Karaman, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörlüğü için adaylığını açıkladı.
GOÜ'de 20 yıla yakın bir süredir görev yapan Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Karaman, altıncı dönem rektörlük görevine talip olduğunu söyledi. Tokat'ın güzide halkı ve çalışma arkadaşlarından gördüğü yakın ilgi, sevgi ve inanç gücüyle seçime katıldığını belirten Karaman, üniversitenin geleceği ile ilgili özgün projelerine, geniş vizyon, heyecan ve deneyimlerine güvendiğini belirterek, “Geçmişimde yer alan akademik ve idari çalışmalarım en önemli referansımdır. Devleti ve milleti ile bütünleşik, bölgemize ve ülkemize çok yönlü katkılar sağlayan, demokratik, çağdaş, güçlü, katılımcı ve profesyonel üniversite yönetimi sergilemek en önemli ayrıcalığımız olacaktır. Kurumsallaşma sürecini hızla tamamlayarak ulusal ve uluslar arası düzeyde kabul gören, bilimselliği ön plana çıkaran, eğitim ve araştırmada dinamik, 'Girişimci' ve 'Markalaşmış' bir üniversite modelini hayata geçirmek olmazsa olmazlarımız arasındadır” dedi.
Gaziosmanpaşa Üniversitesi, kurulduğu günden beri sahip olduğu belli değerlerinden dolayı gelişmesini hızlı bir şekilde sürdürme gücüne her zaman sahip olduğunu ifade eden Karaman, “Görevi devraldığımızda huzurlu ve güvenli çalışma ortamının sürekliliğini sağlamak, sizlerinde desteği ile gönüllerden gönüllere köprüler kurmak öncelikli sorumluluğumuz olacaktır. Üniversitemiz mensupları ve öğrencilerimizin önündeki engelleri kaldırmak, bu bağlamda sınırları zorlamak ve mükemmeli aramak temel görevimizdir. Üniversitemizi gerçek anlamda tanıyan, hemen her kademesinde idarecilik deneyimi bulunan, içinizden bir akademisyen olarak bu süreçte desteklerinizi bekliyorum. İnsana sevgi ve saygıyı her değerden üstün tutan, deneyimli, azimli, pratik, yenilikçi, birleştirici ve özde tarafsız kimliğim ile bu güveninize layık olacağıma inanıyorum” diye konuştu.

Tokat İl Emniyet Müdürlüğü’nde birim amirlerinde görev yeri değişikliği ve atama yapıldı.

İl Emniyet Müdürlüğü 2010 yılı atama döneminde yapılan görev yeri değişikliği ve atamalar şu şekilde: Bursa İl Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa Kıhtır Tokat İl Emniyet Müdür Yardımcılığına, Tokat Havaalanı Şube Müdürü İsa Güneş İl Emniyet Müdür Yardımcısı V., Asayiş Şube Müdürü Murat Boylu İl Emniyet Müdür Yardımcısı V., Şeref Parlak Emniyet Müdürü Yardımcısı V., Lojistik Şube Müdürü Erdal Nakışlı Emniyet Müdür Yardımcısı V., Çevik Kuvvet Şube Müdürü Raşit Poyraz Asayiş Şube Müdürlüğü’ne, Evrak Kayıt Şube Müdürü Suat Seçkin Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü’ne, Lütfü Çiçek Koruma Şube Müdürlüğü’ne, Sosyal Hizmetler Şubesi Müdürü Mustafa Akkol Havaalanı Şube Müdürlüğü’ne, Koruma Şube Müdürü Ahmet Güler Muh. Elk Şube Müdürlüğü’ne, Muh. Elk. Şube Müdürü Ahmet Sert Sosyal Hizmetler Şube Müdürlüğü’ne, Eğitim Şube Müdürü Yalçın Sezer Hukuk İşleri Şube Müdürlüğü’ne, Halis Nalbant Evrak Arşiv Şube Müdürlüğü’ne, Bilgi İşlem Şube Müdürü Orhan Altuntaş Personel Şube Müdürlüğü’ne, Muhittin Atıcı Pasaport Yab. Sb. Müdürü V., Gökhan Akgün Trafik Denetleme Şube Müdür V., Pasaport ve Yab. Şb. Müdür V. Kenan Bayhan Çevik Kuvvet Şube Müdür V., Metin Çağıl Asayiş Şube Müdürlüğü Emniyet Amiri, Trafik Denetleme Şube Müdür V. Aydın Söğütlü Güvenlik Şube Müdür V., Murat Sarıkaya Kaçakçılık ve Organize İşler Şube Müdür V., Behzat Polis Merkez Amiri Eyüp Şadi Zorlu Lojistik Şube Müdür V., Güvenlik Şube Müdür V. İbrahim Sayılır EKKM Şube Müdür V., Karşıyaka Polis Merkezi Amiri Mehmet Akif Can Personel Şube Müdürlüğü Emniyet Amirliği’ne, Seyit Cingöz Güvenlik Şube Müdürlüğü Amirliği’ne, Özel Kalem Büro Amiri Halil Öztürk Karşıyaka Polis Merkezi Amirliği’ne, Asayiş Şube Müdürlüğü Emniyet Amiri Mehmet Çalışkan Özel Kalem Birim Amirliği V. , Personel Şube Müdürlüğü Emniyet Amiri Yavuz Pirdal Tdp Büro Amirliği’ne, Sefa Kır Reşadiye İlçe Emniyet Müdürlüğü Amirliği’ne, Rana Pirdal Basın Halkla İlişkiler Büro Amirliği’ne, Hukuk İşleri Sor. Şb. Müd. Emniyet Amiri Hakan Gürkan Sulusaray İlçe Emniyet Amirliği’ne, Turhal Emniyet Amiri Yasin Köse Almus İlçe Emniyet Amirliği’ne, Personel Şube Müdürlüğü Emniyet Amiri Mehmet Hakan Çelik Sivil Savunma Büro Amirliği’ne, Personel Şube Müdürlüğü Emniyet Amiri Nuray Yıldırım Rehber Psikolojik Danışmanlık Büro Amirliği’ne, Ahmet Çetiner Behzat Polis Merkezi Amirliği’ne, Şerif Gök Muh. Elk Şb. Müdürlüğü Emniyet Amirliği’ne, Pazar Emniyet Amiri Oğuzhan Memiş Pazar İlçe Emniyet Amirliği’ne getirildi.

Tokat Valisi Şerif Yılmaz, Zile ilçesine bağlı Karacaören köyünde cemevi açılış törenine katıldı.

Tokat Valisi Şerif Yılmaz, Zile ilçesine bağlı Karacaören köyünde cemevi açılış törenine katıldı.
Karacaören köyü cem evi açılışı için düzenlenen programda Vali Şerif Yılmaz'ın yanı sıra, CHP Tokat Milletvekili Orhan Ziya Diren, Zile Kaymakamı Mehmet Eriş, Zile Belediye Başkanı Lütfi Vidinel, Zile İlçe Jandarma Komutanı Bülent Ak, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş hazır bulundu. Okunan duanın ardından Karacaören Cem Evi'nin açılış kurdelesi Vali Yılmaz tarafından kesildi. Karacaören Derneği Başkanı Ali Uğur, cem evi hakkında Vali Yılmaz'a bilgi verdi. Köy meydanında düzenlenen
programda yapılan protokol konuşmalarında Karacaören Köyü Muhtarı Salih Uğur, Vali Yılmaz'ın açılışa katılımından duyduğu mutluluğu ifade ederek, tüm katılımcılara teşekkür etti.
Zile Belediye Başkanı Lütfi Videnel, aydınlık yarınlara birlik ve beraberlik içerisinde koşar adımlarla yürüyeceklerini vurguladı.
Vali Şerif Yılmaz vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmasında, milli birlik ve beraberliğe vurgu yaparak, "Bu yaz bütün köylerimizde şenlikler ver. Vatandaşlarımız bu şenliklerde bir araya geliyor, kaynaşıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasası'nda ifade edildiği gibi demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletiyiz. Bu, kurumlarımızın tümünü ilgilendiren anayasamızın bağlayıcı ve düzenleyici hükümlerinden bir tanesidir. Biz devlet yöneticileri olarak buna sımsıkı bağlıyız. Türkiye Cumhuriyeti sınırları
içerisinde, misak-ı milli sınırları içerisinde kim olursa olsun; doğudan-batıdan, kuzeyden-güneyden, hangi mezhepten, hangi dinden, herhangi bir inancı da olmasa; Lazı, Çerkezi, Kürdü, Yörüğü, kısacası herkesin birlik beraberlik ve kardeşlik içerisinde barış içerisinde yaşaması en büyük arzu ve temennimizdir. Bütün uğraşlarımızda bunun içindir" dedi.

Organize emir-komuta zinciri - Tokat

İki sene önce, hemen her gün bir "son dakika" haberiyle uyanıyorduk. Ergene kon Terör Örgütü'ne yönelik operasyonlar başlamıştı.

Daha düne kadar dokunulmaz kabul edilen, toplumun yakından tanıdığı isimler birer birer gözaltına alınıyordu. Bu isimler arasında hiç kuşkusuz en önemli kesimi askerler oluşturuyordu.

Tam Ergenekon'a yönelik operasyonlar hız kesmiş, birbiri ardına yayınlanan iddianamelerle yargılama süreci başlamıştı ki bu defa karşımızaBalyoz Darbe Planıçıktı, iddialara göre başını Birinci Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın çektiği bir grup 2003'te darbe girişiminde bulunmuştu. Şimdi bu iddialar da yeni bir yargı sürecinin konusu oldu. Balyoz Darbe Planı'nın sanıklarının tümü neredeyse emekli ve muvazzaf alt ve üst rütbeli subaylardı.

Şimdi mahkeme koridorlarında yüzlerce subay yargılanmayı bekliyor. Ancak yargı masrafları hiç de azımsanacak gibi değil. Savunmalarını yapacak her bir avukat için binlerce lira gerekiyor. İşte Türk Silahlı Kuvvetleri silah arkadaşlarının yargı masrafları için bir kampanya başlattı.

Hâkim ve savcılar katılmıyor

Karınca kararınca her "rütbeli"den bu kampanyaya katılması isteniyor. Gönüllülük esasının çok işe yaramadığı görülmüş olacak ki artık yardımlar emir-komuta zinciri içerisinde toplanıyor. Yardım kampanyası Edirne'den Kars'a, Sinop'tan Hatay'a tüm birliklerde uygulanıyor. İşte bu kampanyanın belgelerine ulaştık...

Yardım çalışmalarında ilk dikkati çeken uygulamanın farklı birliklerde, farklı adlarla ger-çekleştirilmesi. Buna göre bazı birliklerde "Silah Arkadaşları Yardım Fonu" adıyla yardım toplanıyor. Diğer birliklerde ise yapılan çalışmanın adı "Türk Silahlı Kuvvetleri Yardımlaşma Faaliyeti". Birliklere yardım yapılması için emir de sözlü olarak veriliyor. Genelkurmay Başkanlığı bu konuya özel önem atfediyor. Sanıklarla kurumsal bir dayanışma içinde gözükmek istemiyor. ÇünküErgenekonDavası sanıkları "Terör örgütüne üyelik"ten yargılanıyor. Balyoz Davası'nın sanıkları ise "darbe" zanlısı.

Genelkurmay Başkanlığı'nda görevli hukukçuların görüşlerine göre böyle bir durumda organize bir yardım kampanyası başlatılamıyor. Yardım kampanyası için kimse sorumluluk almak istemediği için yazılı emir de verilemiyor. Böyle bir durumda emri ve-renler için "Terör örgütüne yardım ve yataklıktan" dava açılmasından endişe ediyorlar. Ancak uygulamanın tüm Türkiye sathına, hatta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki birliklere kadar yayılması emrin "büyük yerden" geldiği konusunda hiçbir tereddüt bırakmıyor.

Ancak emir ne kadar büyük yerden gelirse gelsin hukukçuların tereddütleri ortadan kalkmıyor olacak ki askeri hâkim ve savcıların önemli kısmı bu kampanyaya destek olmuyor. 9'uncu Motorlu Piyade Tugay Komutanlığının yardım çizelgesinde bu durum açıkça görülüyor. Silah Arkadaşları Yardım Fonu'nda 2708 lira toplanmış. Bağışçıların isimleri ve ne kadar bağışta bulundukları ise tek tek gösterilmiş. Çizelgeye göre "Askeri Mahkeme, Askeri Savcılık ve Adli Müşavirlik"in karşısına ayrı ayrı "Katılmıyor" ibaresi yazılmış.

Uygulama tüm Türkiye sathına yayılmış olsa da birbirinden nüanslarla da ayrılabiliyor. Buna en bariz örnek Tokat'tan. Burada personeli ikna etmek, bağış almak yerine daha pratik bir uygulamaya gidilmiş. Operasyon olmayan günlerde personel operasyonda gösterilmiş. Daha önce 20 ve 25 gün operasyona çıkan askerlerin günleri sadece nisan ayında üçer gün arttırılmış. Böylece 23 ve 28 gün operasyon tazminatı almaya hak kazanmışlar. Yapılan üçer günlük artırım da bağış adı altında yardım çalışmasında kullanılmış. Yardım çizelgelerine göre Tokat'ta jandarma birliklerinde görevli tüm askeri personel "50 lira" bağışta bulunmuş. 50 liranın ise istisnası mevcut değil. Bu yüzden Tokat yardım kampanyasında çevre illere fark atmış. Jandarma ve bağlı birliklerinden Sivas'ta 2 bin, Amasya'da 3 bin, Çorum'da 2 bin 500 lira toplanırken Tokat'ta bu miktar 20 bin liraya yükselmiş.

Tokat'taki ilginçlik bununla da sınırlı değil. Tokat Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bulut Ömer Mimiroğlu da Balyoz Davası'nın sanıkları arasında. 2003 yılında Birinci Ordu Komutanlığı görev sahasında vazifeli olan Mimiroğlu, darbe planının yapıldığı iddia edilen Egemen Harp Oyunu'na katılanlar arasında. Bu yüzden şimdi yargılanıyor ve kendisine bağlı birliklerde yardım kampanyasını yürütüyor.

"Yarın hepimizin başına gelebilir..."

Yardım toplama kampanyasında bir başka ilginç gelişme ise Isparta- Eğirdir Dağ Komanda Okulu'nda yaşanıyor. Görevli askeri personelin yaptığı bağışlar karşısında öfkelenen okul komutanı Albay Fikri Kısar, konuyla ilgili konuşma yaparak yardım toplanması için emir veriyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin toplanacak yardım parasına ihtiyacı olmadığını söyleyen Kısar'a göre komutanlar genç teğmenlerin böyle bir durumda "kurum"a ve "silah arkadaşlarına bağlılıklarını görmek istiyor. Ancak sonuç Kısar için hayal kırıklığı olmuş: "Arkadaşlar ordu komutanının tuttuğu avukat 180 milyar lira istemiş. Hâlihazırda gö-revde olan arkadaşlarımızın ve komutanlarımızın maaşları da yarı yarıya düştü. Tutuklu olduğu için yarı yarıya düştü. Bunu komutanlarınız herhâlde iletmiştir. Bu bağlamda bir yardım kampanyası düzenleyelim dedik. (...) Ama listeleri inceledim, baktım. Bazı arkadaşlar, birçoğu 5 lira vermiş. Bazı arkadaşlar o 5 lirayı da vermemiş. Arkadaşlar düşmez kalkmaz bir Allah. Yarın hepimizin başına gelebilir. Böyle bir kampanya düzenlenmiş. (...) Ama genç i teğmenlerimizin bu kadar boş düşündüğünü ve dayanışma zafiyeti içerisinde olduğunu üzülerek ben de gördüm. O arkadaşlara da teessüf ederim. Bunu da anti parantez belirteyim."

"Pakistan gibi oluruz" korkusu

Albay Kısar'ın sözlerinden nasibini alan sadece genç teğmenler değil. Kısar gözünü karartıp hükümeti de eleştiriyor.AK Partihükümetini TSK' ya savaş açmakla suçluyor. Referanduma götürülecek anayasa değişikliklerine de tepki gösteriyor. Özellikle karşı olduğu ise Genelkurmay başkanları ile kuvvet komutanlarına Yüce Divan yolunu açan maddeler. Türkiye'nin bu değişikliklerden sonra Afganistan'a ya da Pakistan'a benzeyeceğini öne sürüyor: "Buraya gelen Pakistanlıları görüyorsunuz. Müşterek tatbikat yapıyoruz. Geçen sene onlar buraya geldiler. Bu sene de biz Pakistan'a gideceğiz. Müşterek tatbikat yapacağız. işte Afganları eğitiyoruz. Şu anda 120 subay, astsubay, er var toplam Isparta'da. Yine arkadaşlarımız bizim nezaretimizde eğitiliyor. Aramızda en az, en az 50 yıl var, 50 yıl. Yaşam standardı olarak, kalite olarak. Bakıyorsunuz subay, astsubay sakalı bırakmış, pislik diz boyu. Medeniyet yok. Adamla yemek yerken iğreniyorsunuz. (...) Onlar da bizim gibi laik demokratik cumhuriyeti oluşturma çabasın- dalardı. Böyle bir iktidarları geldi. Onların hepsini alaşağı etti. Her şey tersine döndü."

Görüştüğümüz askeri yetkililer "organize", emir-komuta zinciri içinde yapılacak bir yardım kampanyasının sakıncalarını açıklıkla dillendiriyor. Ancak hem yardım kampanyasının tüm Türkiye sathına yayılması, hem de Albay Fikri Kısar, Tuğgeneral Ömer Mimiroğlu gibi isimlerin çalışma ve açıklamaları algının farklı oluşmasına neden oluyor. Şimdilik kampanyanın kısa hikâyesi böyle...

Turhal'da Tekstil Sektörüne Kalifiye Eleman Yetiştirilecek - Tokat

TOKAT (İHA) - Turhal Belediye Başkanı Ali Gözen, Turhal'da tekstil sektörünün her geçen gün geliştiğini fakat tekstilde çalıştırılacak yeterlilikte eleman sıkıntısının da büyük olduğunu belirterek, "Açılacak kurs sonucunda sizinde büyük eksikliğini hissettiğiniz yetişmiş eleman sıkıntısını ortadan kaldıracak" dedi.
Turhal'da faaliyet gösteren tekstil firmalarından yetkililerle bir araya gelen Başkan Gözen, Turhal Ticaret ve Sanayi Odası'nın da proje ortağı olduğu bir proje kapsamında özellikle bayanların kurs görerek tekstil sektöründe kalifiye elemanlar olmalarını sağlayacaklarını söyledi. Proje kapsamında ilk etapta 150 kişinin üzerinde kişiye eğitim sağlayacaklarını ifade eden Başkan Gözen, en önemli hedeflerinden birisi de tekstil sektörünün Turhal'da kalıcı olmasını sağlamak olduğunu kaydetti. Turhal'da tekstil sektörünün her geçen gün geliştiğini fakat tekstilde çalıştırılacak yeterlilikte eleman sıkıntısının da büyük olduğunu belirten Başkan Gözen, "Bu gün burada tekstil sektörüyle ilgili konuşmak ve tartışmak üzere bir araya geldik. İlçemizde tekstil sektörü sürekli büyüyen bir sektördür. Ama sektöründe bazı sıkıntıları olduğunu da biliyoruz. Bu nedenle Turhal Belediyesi ve Turhal Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğiyle Avrupa Birliği'ne hazırlamış olduğumuz bir proje var. Projemizi sektörde faaliyet gösteren firmalarımızın temsilcilerine ve halkımıza tanıtacağız. Avrupa Birliği'ne yapmış olduğumuz 314.943 Avro'luk bir projemiz 29 Temmuz 2010 tarihinde onaylandı. Bunun 283.448 Avro'su, yani diğer bir deyişle yüzde 90'ı hibe olarak Turhal Belediyesi'ne aktarılacak. Böylelikle Turhal'da kadın istihdamına yönelik bir proje uygulayacağız. Genç kızlarımızın ve bayanlarımızın işsizliğine bir nebze de olsa çözüm bulmak, onları tekstil alanında çalışabilecek kalifiye eleman olarak yetiştirmek hedefimiz. Turhal'daki işsizliği ne kadar azaltabiliriz, bunun araştırmalarını yapıyor ve bu konuda gayret gösteriyoruz. Bu konuda en büyük kaynaklar tekstil firmalarımızdır. İstiyoruz ki iş için sizlere yönlendirdiğimiz kişiler konusunda bilgili kişiler olsun. Bu şüphesiz hem tekstil firmaları açısından hem de buralarda işe girecek bayanlarımız açısından daha avantajlı olacaktır" dedi.
Turhal Belediyesi olarak daha öncede Avrupa Birliği'ne çeşitli konularda projeler sunmuş ve bunların yüzde 80'i kabul görmüş başarılı bir belediye olduklarının altını çizen Başkan Gözen, "Bu kurs sonucunda sizinde büyük eksikliğini hissettiğiniz yetişmiş eleman sıkıntısını ortadan kaldıracak, böylelikle yurt ekonomisine yapmış olduğunuz katkı daha da büyüyecektir. Turhal Belediyesi olarak Turhal'da faaliyet gösterilen tüm sanayi dallarına imkânlarımız ölçüsünde destek vermeye çalışıyoruz. Daha düne kadar ilçemizde tek bir tekstil firması var iken bu gün 6 firma olmuş. Bu bir zenginliktir ve buna belediye olarak duyarsız kalmamız söz konusu olamazdı. Sektördeki eksikliği gördük ve bunu aşabilmek adına bu projeyi hazırladık. İlerleyen zamanda inanıyorum ki tekstil firmaları da konusunda uzman yetişmiş eleman bulabileceği için iş kapasitelerini arttıracaklardır" diye konuştu. Ayrıca Turhal Belediye Başkan Yardımcısı Murat Can katılımcılara projenin amacı ve verilecek kurs hakkında brifing verdi.